15 Ekim 2024 Salı

Milletimizin Yargı Paketinden ve Devletimizden Bekledikleri

   Kelime anlamı hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme veya yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması olan adalet kelimesi hakkında yazacağız bugün.

   Adalet yüzlerce yıl herkese lazım olan en büyük haktır. Bir olayda haksız duruma düştüğümüzde ilk işimiz, hakkımızı aramak için avukatımız ile mahkemelerin yolunu tutmak olacaktır. Mahkemelere gittiğimizde bir çok prosedürler vardır. Bizler bu yazımızda çevremizde gördüğümüz ve duyduğumuz talepleri bir analiz olarak hazırlamaya karar verdik. Yazımızı fazla uzatmadan halkımızın beklentilerini, büyüklerimizin ve milletimizin okuması için yazacağız.

Yargı Paketi
Yargı Paketinden Beklenilenler

   HALKIMIZIN BEKLEDİKLERİ

* Birbirine çok benzer 2 davada bir mahkemede bir karar, diğer mahkemede başka karar çıkabiliyor. Bunlar minimuma indirilmeli, mümkünse sıfıra yaklaştırılmalıdır.

* Davalar kısa sürede bitirilmeli, milleti bıktıracak zamanlara yayılmamalı, böylece milletimizin işleri kolaylaşmalı. Bildiğiniz gibi davalar toplam 3 kademeden (İlk derece mahkemeler-İstinaf-Yargıtay) oluşmaktadır. Eğer ilk derece mahkemelerinde hakkımızın verilmediğini düşünüyorsak ve şartlarımız uyuyorsa üst mahkemelere başvurabiliriz.

* Bakanlıkta bir birim kurulup, davası bitenler telefonla aranıp, konuşulmalı. Böylece milletimizin mahkeme süreçlerinden memnun kalıp kalmadığı tespit edilmelidir. Bu tespitlere göre eksikler nerede varsa, hemen gerekenler yapılmalıdır. Çünkü halkımız adaletin geç işlediğine ve hakkını alamadığına kanaat getirmeye başlarsa, toplumda kimse mahkemelere başvurmak istemeyebilir.

* Davalar görülürken davalı olan kişiler bir duruşmada farklı ifade verirken, sonraki duruşmalarda tam tersine yakın ifadeler verip, mahkemeyi uzatmaya çalışabiliyor. Bu tarz davranış yapanlara cezalar ağır olmalı ki, kimse davaları uzatmak için farklı beyanlar vermesin. Çünkü bir ifade ile diğer ifade arasında 180 dereceye varan çelişkiler olabiliyor. Yani iki dediğinden biri kesin, yalan olmuş oluyor.

* İstinafa giden davacı sayısı artıyorsa, ilk derece mahkemelerde hakkını alamayan davacı sayısı artıyor demektir. Dolayısı ile istinafa gidenlere, niçin gittiği üzerine görüşmeler yapılmalıdır. Eksik veya hatalar varsa, çarelerine bakılmalıdır.

* Davalarda hakimler empatiyi çok yapmalıdır. Yani davalı ve davacı yerine kendini bir an koyup, neler düşündüklerini hissetmeli. Sonra ona göre değerlendirmelerini hazırlayıp, sonuca gitmelidir.

* Boşanma davalarında süresiz nafaka olmamalı, evlilik süresi kadar olmalı. Çünkü boşanan erkek, başka biriyle evlenirse hem eski eşine ömür boyu nafaka vermek durumunda kalabilir, hem de yeni eşine bakmak zorunda olacak. Bakamazsa yeni eşiyle sorunlar çıkıp, kurulan aile tekrar dağılabilir.

* Haberlerde bazen duyuyoruz, babasının emekli maaşını alabilmek için eşinden boşanmış ama eski eşiyle birlikte yaşayanları. Bunun için muhtarlar devreye alınmalı, bu tarz suistimal yapanlar tespit edilip, devletimizden haksız yere paralar alınması önlenmelidir. Bu yapılırsa mahkemelere ilave davalar gelmemiş olur, iş yükleri azalır.

* Millet devletimize adaleti ile güvenmeli, yeri geldi mide korkmalı. Yani ben suç işlesem bile içeri girmem düşüncesi asla olmamalı kimselerde.

* Bazı durumlar için idam (kontrollü) geri gelmeli. Bunun için 5 hafta önce detaylı bir yazı hazırlamıştık. O yazımızı bu linkimizden okursanız iyi olur. Kısaca milletimiz devletimize adaleti ile güvendiği kadar birazda çekinmeli ki, büyük suçlar işlemeyi düşünemesin. Yoksa yine medyada benzer çocuk ve cinayet haberleri duyarız. 

* Televizyonlarda bazen görüyoruz, itfaiye ve ambulans gibi acil hizmet veren arabalara yollarda yol vermeyen şoförleri. Bunlara çok ağır cezalar verilmeli ki, kimse bir daha engellemeye cesaret edemesin.

*Kadının beyanı yasası 6284, iyi niyetle çıkartılmış bir yasadır. Ama bunu art niyet olarak kullananları haberlerde duyuyoruz. Bu yüzden bu yasa üzerinde değişiklik olmalı, yok yere hapis yatanlar olmamalı. Mesela bir kız babasından korkup, babası hakkında yalan beyanda bulunup, hapse attırmış. Bu yüzden mutlaka boşluklar doldurulmalı. Eğer bayan yalan ifade vermişse, en az 5 yıl hapis cezası verilmeli ki, kimse yalanı aklından geçiremesin.

* Bazen internette görüyoruz birisi içeri alınıyor, sonra serbest bırakıldığı sosyal medyada duyuluyor. Büyük tepkiler olunca ise tekrar içeri alınıyor. Yani durum sosyal medyaya düşünce tersine dönüyor. O zaman burada bir terslik var. Medyaya düşmeden önce serbest kalan biri, sosyal medyaya düştükten sonra nasıl içeri alınıyor. Hangi karar hatalı diye milletimiz sorguluyor. Bunun olmaması için en başta savcılarımız çok dikkatli olmalı. Çünkü bugün gerçek bir suçlu başkasına zarar verirken, yarın herkesin başına zararlar açabilir. Ya da suçsuz olan biri yanlışlıkla içeride kalabilir.

* Yalan haber yapanlar için yasa çıktı ama neredeyse her gün sosyal medyada yalanlar dolanıyor. Bundan dolayı bu yasa tekrar gözden geçirilmeli, yalanlara çok hızlı ve büyük cezalar verilmeli ki, kimse bir daha yalan haberler söylemeye cesaret edemesin. Bu yapılmazsa 2025 sonu ve 2026'da her hafta onlarca yalan haber duymaya başlayabiliriz.

* Türkiye'de ceza alıp yurt dışına kaçanlar, daha sonra oralardan Türkiye'deki birilerini sosyal medyada kendilerine hakarete varan laflar söylenmesi için adeta kızdırma çalışmaları yapılıyor gibi. Daha sonra kaçan bu kişiler, Türkiye'deki kişilere kişilik haklarına hakaret edildi diye tazminat davaları açıyorlar. Adeta bunun üzerinden para kazanma durumları olabiliyor. Burada terslik var, neden mi? Önce kaçan kişi Türkiye'ye gelsin, cezası neyse onu çekmeye başlasın, sonra ne dava açacaksa açsın. Durum çok önemli olup, buna acil bir çözüm bulunmalıdır.

   NOT: Yargıtay, temyiz mahkemesi olarakta bilinir halk arasında.

   Halkımızın arasında gördüklerimizi, duyduklarımızı, gözlemlediklerimizi ve olabilecek önerileri hazırladığımız yazımızın sonuna yaklaştık. Bundan sonrası değerli büyüklerimizin bunları okuması ve değerlendirmesidir.

   Bizler üzerimize düşeni yaptık, gerisi sizlerin gayreti ve Devletimizin alacağı kararlardır. Bu temennilerle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...



   Kaynaklar; wwwsozlukgovtr, wwwgooglecom, trcooltextcom (resim), haber izlenimleri, yeni yargı paketi meclis'e geliyor, yeni yargı paketi türkiye büyük millet meclis'e geliyor, MİLLETİMİZİN YARGI PAKETİNDEN ve DEVLETİMİZDEN BEKLEDİKLERİ, yeni yargı paketi açıklaması, yeni yargı paketi görüşmeleri, 9. yargı paketi, 9. yargı paketinde neler olmalı, yeni yargı paketi meclise geliyor, yargı paketi son dakika, yargı paketinde son durum, yargı paketi son durum, yargı paketi ne zaman çıkacak, ANALİZLER, yeni yargı paketinde neler olmalı.

12 Ekim 2024 Cumartesi

Muhlama mı Kuymak mı, Muhlamayla Kuymak arasındaki Farklar

  Birbirine benzeyen ama birbirinden farklı 2 enfes tat, Muhlama ve Kuymak...

  Yazımıza başlamadan önce o meşhur soruyu yazalım; 

- İsmi Muhlama mı, Mıhlama mı? 

  Cevap muhlamadır. Muhlama ismi Rize Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Rize Muhlaması olarak 2018 yılında başvurulup, 2021 yılında tescil ettirilmiştir, mahreç işaretlidir.

Muhlama
Muhlama ile Kuymak

  Şimdi gelelim bunların nasıl yapıldıklarına, detaylarına ve özelliklerine...

  MUHLAMA NASIL YAPILIR

  Önce püf noktalarını yazalım, sonra yapılışını yazarız...

  PÜF NOKTALARI

- Kolot peyniri, tereyağı, mısır unu, tuz ve su kullanılır.

- Üretimi ustalık ister.

- Gıda ile temasa uygun bakır sahan ve tahta kaşık kullanılarak üretilip, sıcak olarak servis edilir.

- Ambalajlanarak satılmaz.

- Yöresel bir yemektir. 

  MUHLAMA MALZEMELERİ

  1 porsiyon (2 kişilik) Rize Muhlaması için gereken malzemeler Rize'den olmalıdır. Bu malzemeler şöyledir:

- 200 gram tereyağı.

- 150 gram mısır unu.

- 200 gram az yağlı kolot peyniri.

- 5 gram tuz (1 çay kaşığı kadar).

- 240 ml su (1 su bardağı kadar).

  MUHLAMA YAPILIŞI

- Tereyağı, mısır unu ve tuz, ateş üstündeki bakır sahanda tahta kaşıkla iyice kavrulur.

- İstenilen esmerlik elde edildikten sonra kenarlardan ortaya doğru kaynamış su ilave edilip homojen karışım olana kadar karıştırılır ve ateşin altı kısılır. 

- Muhallebi kıvamına varınca ince ince tellendirilerek önceden hazırlanan kolot peyniri, muhlamanın üstüne dizilir.

- Kaşıkla peynirler hafifçe içe doğru bastırılır, ancak karıştırılmaz.

- Kısık yapılan ateş tam açılır, 12 saniye kadar pişmeye bırakılıp ocağın üzerinden alınır.

- Sıcak olarak servisi yapılıp yenilir, şimdiden afiyetler olsun.

  KUYMAK NASIL YAPILIR

  Trabzon kuymağı için gereken malzemeler Trabzon'dan olmalıdır. Kuymak için Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Coğrafi İşaret Tescili için, 2024 yılında başvuruyu yapmış bulunmaktadır. Şimdi gelelim yapılış detaylarına.

  KUYMAK MALZEMELERİ

- 5 tane yemek kaşığı tereyağı.

- 250 gram telli peynir.

- 1 tane su bardağı un (mısır unu).

- 1,5 tane çay kaşığı tuz.

- 1,5 tane su bardağı su (ılık olacak).

  KUYMAK YAPILIŞI

- Tereyağı tencereye konur.

- Yağ eridikten sonra mısır unu tencereye dökülerek tereyağı ile kavrulur.

- Un pembeleştiği zaman kaynamış sıcak su ilave edilerek suyla bir miktar pişmesi sağlanır.

- Katılaşmaya başladığında peynir ilave edilerek, 5 dakika peynir ile pişirilir. 

- Azar azar tahta kaşıkla, malzemenin birbirine karışması sağlanır.

- Eğer peynir tuzlu ise tuz ilave edilmez.

- Piştikten sonra sıcak olarak servis edilir, şimdiden afiyetler olsun.

  KUYMAK ile MUHLAMA ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR

- Muhlama Rize'ye, kuymak Trabzon'a aittir.

- Muhlama sahanda, kuymak tencerede olur.

- Muhlama uzamaz, kuymak uzar.

- Muhlamayla tat, kuymakla şov gösterisi yapılır.

- Muhlamada peynirler karıştırılmaz, kuymakta karıştırılır.

- Muhlamada peynir, kuymakta ise mısır unu en ön plandadır.

  SONUÇ

   Karadeniz'in meşhur 2 yemeği birbirinden farklı detayları ile çok güzeldir. Bir hafta birini, diğer hafta ise öbürünü yapabilirsiniz. Şimdiden hepinize afiyetler olsun der, sağlık ve huzur dolu günler dileriz...



   Kaynaklar; wwwrizektbgovtr, wwwkulturportaligovtr, wwwgooglecom, citurkpatentgovtr, mıhlama ile kuymak arasındaki fark nedir, kuymak ile mıhlama arasındaki farklar nelerdir, muhlama kuymak farkı, mıhlama kuymak farkı, kuymak muhlama farkı, kuymak mıhlama farkı, muhlama detayları, mıhlama detayları, muhlama özellikleri, mıhlama özellikleri, kuymak detayları, kuymak özellikleri, muhlama tarifi, mıhlama tarifi, kuymak tarifi, koleti peyniri, MUHLAMA MI KUYMAK MI, muhlama nereye aittir, MUHLAMAYLA KUYMAK ARASINDAKİ FARKLAR, kuymak nereye aittir, muhlama mı mıhlama mı, mıhlama mı muhlama mı, kuymak ve muhlama arasındaki fark nedir, kuymak ve mıhlama arasındaki fark nedir, muhlama mı? kuymak mı?, muhlama ve kuymak aynı şey mi?, trabzonda muhlama mı kuymak mı, kuymak nerenin muhlama nerenin, muhlama nerede meşhur, orjinal mıhlama nasıl yapılır, kuymak mıhlama farkı nedir, muhlama ile kuymak aynı mı, muhlama patenti kime ait, muhlama içinde ne var, kuymak içinde ne var, mıhlama mı kuymak mı, mıhlama ile kuymak arasında ne fark var, muhlama mı yoksa kuymak mı, mıhlama ve kuymak farkı, muhlama ve kuymak farkı, mıhlama muhlama ile kuymak arasında ne fark var, mıhlama ve kuymak arasındaki fark nedir, kuymak mı muhlama mı, trabzon usulü kuymak tarifi, uzadıkça uzayan kuymak, hakiki muhlama, hakiki mıhlama, hakiki kuymak, muhlama nerenin yemeği, muhlamayla kuymak arasındaki farklar nelerdir, muhlama ile kuymak arasındaki farklar nedir, 2 kişilik muhlama, 2 kişilik mıhlama, mıhlama nerenin, mıhlama nerenin yemeği, kuymak mı mıhlama mı, kuymak ve mıhlama farkı, kuymakla mıhlama arasındaki fark, kuymak tarifi 2-kişilik, kuymak nerenin yemeği, kuymakta kullanılan peynir, kuymak nedir, GIDA YEMEK, mıhlama nereye aittir.

9 Ekim 2024 Çarşamba

Bütün kötülüklerin anası İçki, Uyuşturucu ve Diğerleri

   Kelime anlamı iyi olma durumu ve yarar olan iyilik kelimesi, hepimiz için çok gereklidir. İyilik yaparak hem kendimizi hem de çevremizi mutlu ederiz. Bu kadar önemli bir kelime olan iyilikle ilgili bir de atasözümüz vardır.

   ''İyilik Eden İyilik Bulur''

   İyiliğin önemini anladıktan sonra birde tersi olan kelime vardır, oda kötülük. Bunun kelime anlamı ise fenalık, zarar verecek davranış veya sözdür. Buda bizlerin hiç sevmeyeceği durumdur.

   Bugünkü yazımız bizlere kötülüğü olan içki üzerine olacaktır. Ayrıca içki kadar kötülüğü olan diğer bağımlılıklarda vardır, onları da kısaca maddeler halinde yazalım.

İyilik
İyilik Kötülük

   ZARAR VEREN BAĞIMLILIK TÜRLERİ

* Madde bağımlılığı; Esrar, eroin, kokain, ecstasy, bonzai, afyon, morfin, ketamin, metamfetamin..vs..Kısaca uyuşturucu maddeleri.

* İçme bağımlılığı; Alkol, tütün, şarap..vs..

* Uçucu maddeler; Sprey boya, tiner, sıvı yakıtlar.

* Oyunlar; Kumar, bahisler, çevrimiçi bahis, şans oyunları. Buradaki kumar bir çok ailenin yıkılmasına neden olmaktadır. Bu yüzden yakınından bile geçmeyiniz, hayatınız kararmasın.

* Sanal bağımlılıklar; İnternet sosyal medya bağımlılığı, online oyun ve alışveriş bağımlılıkları. Bunların zararı diğerleri kadar olmaz ama kendimizi çok aşırıya kaptırırsak bizi sosyal hayattan uzaklaştırır. Böyle olunca da zararları bize çok olabilir.

   Kısaca bir şeylere bağımlı olmak iyi değildir, çok dikkatli olalım. Bu kısa bilgilerden sonra konumuza kaldığımız yerden devam edelim. İçki hakkında önce bazı Ayet-i Kerimeler ve Hadis-i Şerifler yazalım...

  İçki ile ilgi Ayet-i Kerimeler

- Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. (Maide Sûresi 90).

- Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ne namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? (Maide Sûresi 91).

  İçki ile ilgili Hadis-i Şerifler

- İçkiden sakının, Çünkü o kötülüklerin anasıdır (Nesai, Eşribe 44).

- Sarhoş eden her şey içkidir ve sarhoş eden her şey haramdır. (Müslim Eşribe, 74).

- Çoğu sarhoş eden şeyin azıda haramdır (Tirmizi, Eşribe, 3).

  İÇKİNİN ZARARLARI

- Sağlığınız kaybolur, akciğer ve mide gibi iç organlara zarar verir.

- Paranız gider, ekonomik sıkıntılara girmenize neden olur.

- Aile yuvanız dağılabilir, kavgalar çıkartır.

- İnsanlar arasına nifak sokar.

- Sinir sistemini tahrip edip, sizin kavga çıkarmanıza yol açar.

- Cinayetlere sebep olabilir.

- Aklınızı başından alırsa, trafik kazası yaptırır.

- Namaz kılmaktan alıkoyar.

- Zamanınız heba olur.

   ÖNEMLİ SORULARIMIZ

1) Dinimiz tarafından haram kılınan ve Allah'ın bizlere verdiği sapasağlam vücudumuza, kendimizin içki içerek zarar vermesinden kötü bir durum ne olabilir?

2) Kendimize zarar verirsek bunun yansımaları ailemize olur, bu onlara haksızlık olmaz mı?

3) İçkili araba kullanıp kaza yaparak başkalarının hayatlarına zarar verebiliriz. Bu durum kul hakkına girmez mi, hiç suçu olmayan insanları ömür boyu sakat bırakarak veya öldürerek.

4) Normal anlarda kararsız kalan birinin içki içtikten sonra sinirle ne yapacağı belli olmayabilir. İçkili iken birini öldürüp yıllarca hapis yatmayı, kendinize ve ailenize uygun görüyor musunuz?

5) Hem paranızın hem de zamanınızın kaybolmasına nasıl izin verirsiniz?

6) Kadın cinayetlerinde büyük sebeplerden birinin içki olduğunu biliyor musunuz?

7) Şiddet olaylarında içkinin etkisinin ne kadar olduğuna hiç baktınız mı?

8) Alkolden dolayı dünyada yılda 3 milyon insanın öldüğünü biliyor musunuz?

9) Bu ölen insanların belli kısmının gençler olduğunu hiç duydunuz mu?

   TACİZ OLAYLARI

   Televizyonlarda ve sosyal medyada duyduğumuz taciz haberlerinin büyük kaynağı içkidir. İçki içip kendinden geçen kişiler, daha sonra taciz olaylarına kalkışmaktadır. Bu kişiler yakalanıp, emniyete götürülünce ise ifadelerinde şunu söylemektedirler:

   ''Alkollüydüm, Hatırlamıyorum''

   Yani alkollüydüm kafam o an gitmiş, ne yaptığımı hatırlamıyorum demek çok basit bir savunmadır. Bu savunma ile suç işleyince alkolün ne kadar zararlı olduğunu hatırlamışlar. Ayrıca bu ifadeyi verince az suç mu alacağını zannediyorlar. O yüzden biz baştan diyoruz, alkol ve türevleri zararlıdır. Hayatınızı karartıp, sizlere her türlü kötülükleri yaptırabilir. Bundan dolayı yolun başındayken UZAK DURUNUZ.

   BİR HATIRLATMA

   Bazen sosyal medyada veya günlük konuşmalarda şunu duyarız. Devlet bu içkilerden o kadar vergi alıyor ki, adeta kasayı dolduruyor. Bu söylem yanlıştır. Çünkü içki içenlerin hastalanmasından dolayı devletimizin ilaçlara ve hastanelere ödediği para, bu vergilerden çok çok fazladır. Keşke kimse hiç içki içmese. O zaman ne bu vergiler olur, nede bu kadar masraflar.

   SONUCA DOĞRU...

   Ailenizi, yakın arkadaşlarınızı ve size inananları biraz düşünüyorsanız içkiden uzak duralım. Eğer şu an kullanıyorsanız, bir an önce bırakmaya başlayın. Yarın geç olmasın, hayata yeni bir sayfa açın. Bırakmak isteyenler hemen Yeşilay ile görüşmeye başlayabilir. Şunu hiç unutmayınız, hayatınız sizlerin sağlığı ile daha değerlidir.

   Yazımızın sonuna gelirken hayat boyu sağlıklı ve huzurlu olmanız dileklerimizi söyler, hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...


 

   Kaynaklar; wwwdiyanetgovtr, wwwyesilayorgtr, wwwsozlukgovtr, wwwgooglecom, trcooltextcom, içki bütün kötülüklerin anasıdır, iyilik yapan iyilik bulur, ekstazi, BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASI İÇKİ, içki zararları, UYUŞTURUCU ve DİĞERLERİ, alkol bağımlılığı nedir, alkol zararı, kumarın zararları nelerdir, şiddet ve alkol ilişkisi, alkol masasında cinayet, alkol cinayet, alkolün karanlık yüzü, alkol kavgasında kanlı cinayet, ben yapmadım içki yaptı, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde, alkol ve uyuşturucu etkisinde, alkol ile başlayan gece cinayet ile bitti, alkol cinayetleri, içki masasında cinayet, alkollü içki, içkinin zararları nelerdir, alkol vücuda neler yapıyor, içkinin zararı, alkolün sağlığa zararları nelerdir, alkol neden zararlıdır, alkol alışkanlığı, alkolün zararları maddeler halinde, alkolün zararları kısaca, rakı, rakının zararları, kumar zararları, kumar bağımlılığı nedir, sanal kumar bağımlılığı, kumar hastalığı, kumar ve zararları, kumar bağımlısı olmak, kötü alışkanlıklar içki ve kumar, SAĞLIK, alkolün zararları nelerdir.

5 Ekim 2024 Cumartesi

Her zaman Umutlu olmak, Yeise düşmemek ve Ümit etmek

   Hayat yolumuz bir kalp grafiği gibidir. Bazen inişli, bazen çıkışlı, bazen de düz olur. Bu yolda yürürken bazen sıkıntılarla sınavlara tutuluruz. Bu sınavlarda kimimiz çok başarılı, kimimiz orta, kimimiz ise zayıf kalırız.

   Zayıf kaldığımızda içimizden bazıları ümitsizliğe kapılabilmekte ve psikolojik olarak etkilenebilmektedir. Böyle durumlarla baş başa kalmamak için manevi olarak çok güçlü olmak zorundayız. Bunun içinde boş zamanlarımızda bol bol dini bilgiler, ilmihaller okumalıyız. Sitemizde bazı dini bilgiler yazıları vardır, o yazıları bu adresimizden okuyabilirsiniz. 

   Yeis ne demek: Sözlük anlamı olarak umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü demektir. 

   Ümit ne demek: Dini anlamı Allah'ın rahmetine güvenmesi, Rabbinin lütfunu kendine yakın hissetmesidir.

   Yeise düşmek ne demek: Kulun Allah'ın rahmetinden ve yardımından ümidini kesmesi olup diğer anlamı ümitsizliktir.

Umut
Umutlu olmak Ümit etmek

   Biz şimdi sizlere bazı Ayet-i Kerimeler yazalım, sonra konumuza devam edeceğiz...

   Ayet-i Kerime Tefsirleri

1) İnsanlara bir nimet tattırdığımızda buna sevinirler; fakat kendi elleri ile yaptıkları yüzünden başlarına bir bela gelse hemen ümitsizliğe düşerler. (Rûm Suresi 36).

2) Ey oğullarım! Gidinde Yusuf ve kardeşini iyice araştırın, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü inkar edenlerden başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez! (Yusuf 87).

3) Sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizliğe kapılanlardan olma! dediler (Hicr 55).

4) Haktan sapmış olanlardan başka, kim rabbimin rahmetinden ümit keser! dedi (Hicr 56).

5) De ki (Allah şöyle buyuruyor): Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah C.C. (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir (Zümer 53).

   Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Hz. Ebubekir (r.a.) ile hicret yolculuğunda mağaraya sığındıklarında düşmanlar tam mağara kapısına gelmişti ve o an Peygamber Efendimiz Hak Teâlâya güvenerek; ''Üzülme! Çünkü Allah bizimle beraberdir'' diyerek Hz. Ebubekir'i teskin etti.

   Her Zaman Umutlu Olmak

   Hayat boyu hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmalıyız. Bu dünyanın maddiyatına kendimizi hep kaptırırsak, günün birinde büyük bir boşluğa düşeriz. Çünkü hayat sınavlarla doludur. Bu sınavlarda başarılı olmak için önce çok çalışıp, sonra Allah'a tevekkül etmeliyiz. Böylece hayatımızda hep umutlu oluruz.

   Haberlerde bazen duyuyoruz, bir kişi çok zengin olmuş ama hayattan hiç memnun değil, mutsuz, yeise düşmüş. Parası çok ama mutluluğu neredeyse hiç yok. Bunlarla baş başa kalmamak için neler yapabiliriz, onları yazmaya çalışalım.

  YEİSE DÜŞMEMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ

- Sabah uyandığımız için Allah'a şükretmeliyiz.

- Sabah namazı ile ibadetlerimize başlamalıyız.

- Güne yeni umutlarla başlamalıyız.

- Her işimizde azimli olmalıyız.

- Para kazanmak her zaman ikinci amacımız, manevi huzuru bulmak ise birinci amacımız olmalı.

- İş yaparken elimizden geldiği kadar çok çalışıp, sonra Allah'a tevekkül etmeliyiz.

- Çocuklara çok fazla harçlık vermeyelim, paranın zor kazanıldığını iyi bilsinler.

- Zorluklara alışanlar, hayata daha sımsıkı bağlanırlar.

- Eğer çocuklara her istediğinde çok para verilirse, sanal bahislere para yatırabilir.

- Küçük bahisler ileride büyük bahislere, daha sonra kumarlara yönlendirebilir.

- Çocukları internetle baş başa bırakmayalım, takipçi olalım.

- İnternette çocukları sanal oyunlarla tuzağa çekmek isteyenler olabilir.

- İnternetin iyi yanları olduğu kadar, kötü yanlarının da olduğunu unutmayalım.

- Çocukları korumanın ve takip etmeninde bir işimiz olduğunu unutmayalım.

- İşlerimizde zorluklar çıkarsa sabretmeliyiz.

- Bu zorluklar anında ''Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi'l hayr'' demeliyiz.

- Gün içinde öğlen ve ikindi namazlarını kılıp, dualarımızı yapmalıyız.

- Her zaman en başta Allah'a güvenmeliyiz.

- Akşam olunca namazımızı kılıp dua etmeliyiz.

- Karamsarlığa hayatımızda hiç yer vermemeliyiz.

- Şunu hiç unutmamamız lazım. Ümit Allah'tan, ümitsizlik şeytandandır.

- Eğer hatalar yapıp, günah işlemişsek bol bol tevbe istiğfarlar yapmalıyız. Çünkü Allah C.C. bizim tevbelerimizi kabul edebilir.

- Allah'ın rahmetinin her zaman büyük olduğunu bilmeliyiz.

- Bol bol hayırlar yapmalıyız, sadakalar vermeliyiz.

- Beynimiz bizi ümitsizliğe sürüklemek istiyorsa, biliniz ki şeytan iş başındadır. Hemen Eûzü Besmele çekip, sonra Hasbünallahü ve Ni'mel Vekil demeliyiz.

- Her zaman itidalli bir ümmet olmalıyız.

- Çocuklarımızın geleceğe dair ümitlerini artırmak için çalışmalıyız.

- Bu dünyada yaptıklarımızın hesabını ahirette, Allah'a vereceğimizi hiç bir zaman unutmamalıyız.

- İnsanlardan değil, her zaman önce Allah'tan korkmamız gerektiğini beynimize yerleştirmeliyiz.

- Nasıl olsa Allah beni affeder deyip, günah işleme ve tevbe etmemek yapmamalıyız.

- Nefsimizi hesaba çekmeliyiz.

- Çok zengin oldum diye kibirlenmeyelim, yoksa 1 günde tüm zenginliğimizin tersine dönebileceğini unutmayalım.

- Yatsı vakti girince günün son namazını kılıp, dua etmeliyiz.

- Gece olup yatmadan önce, günümüzün iyi geçtiği için Allah'a şükretmeliyiz.

   YEİSE DÜŞEN BİRİ NELER YAPABİLİR

- Alkole alışabilir.

- Kolay para kazanmak için farklı kumarlar oynayabilir.

- Sanal para kazanma oyunlarına yönelebilir.

- Allah göstermesin uyuşturucuya alışabilir.

- Allah göstermesin satanizme ilgi duyabilir.

- Allah göstermesin cinayet düşünebilir.

- Allah göstermesin intiharı düşünebilir.

- Allah korusun ateizme ilgi duyabilir.

- Başkalarına faydası olmayan garip düşüncelere dalabilir.

- Hayata bakışı sıfıra yaklaşabilir.

  Bazı Kelimelerin Anlamları

  Satanizm nedir: Kelime anlamı şeytana tapma.

  Satanist nedir: Kelime anlamı şeytana tapan kimse.

  Ateizm nedir: Kısa olarak tanrıyı ve dini inkar etmek demektir.

  Ateist nedir: Tanrının var olmadığını öne süren kişiye denir.

   Sonuç olarak Allah'a güvenip, onun dediklerini yapıp, ona göre maddi ve manevi hayatlarımızı yaşarsak bu dünyada her zaman umutlu oluruz, yeise düşmeyiz. Geleceğe bakışlarımız her zaman ümit içinde olur. Hepinizin hayatının büyük umutlarla dolması dileklerimizle yazımızın sonuna yaklaşmak üzereyiz.

   Yazımızı Mehmet Akif Ersoy'un bir şiirindeki dizelerle bitirmek istiyoruz.

   ''Yeis öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.

    Azmine sımsıkı sarıl, bak ne olursun''

    Hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunar, yazılarımızı tüm tanıdıklarınıza göndererek onlarında okumasına vesile olduğunuz için ayrıca teşekkür ederiz.



   Kaynaklar; wwwdiyanetgovtr, tv sohbet izlenimleri, kendi analizlerimiz, wwwgooglecom, ümit var yeis yok, yeis hakkında bilgi, ümitsizliğe düşmek, yeise kapılmak nedir, yeise düşmek nedir, tövbe istiğfar, HER ZAMAN UMUTLU OLMAK, ümitsizliğe düşmeyiniz, YEİSE DÜŞMEMEK, yeis nedir, ÜMİT ETMEK, yeis kelimesinin anlamı, ye'se düşmek, yeis'e kapılmak, yeise düşmek ne anlama gelir, umut etmek ne demek, ümitli olmak, her şeye rağmen ümitli olmak, ümit kesmemek, ümitsizlik, geleceğe dair daha ümitli olmak, ümit nedir, ümitsizseniz, ümit sizsiniz, yeis ve ümitsizlik, ümitsizlik illeti, ümidini kaybetmek üzere, umutsuzluk şeytandandır, yeis ne anlama geliyor, ümit ve ümitsizlik, satanizm ne demek, satanist ne demek, satanizm ne oluyor, satanist ne oluyor, ümit olmak nedir, ümitvar olmak ne demek, ümit var olmak, Allah'tan ümit kesmemek, daima ümitli olmak, umutlu olabilmek, umutlu olabilmenin yolları, umutlu olabilmenin yolu, her şeye rağmen umutlu olmak, ateizm, ateist, umutlu olmak ne demek, DİNİ KONULAR, yeise düşmek ne demek.

1 Ekim 2024 Salı

Nedir bu bazılarındaki Suriyeli ve Arapları çekememezlik

   Dünyada ırkçılık üzerine geçen sene detaylı bir analiz hazırlamıştık. O yazımızda Dünya ve Türkiye ile ilgili olan bazı gelişmelerden bahsetmiştik. O yazımızı bu linkimizden şimdi tekrar bir okuyalım, sonra yeni konumuza başlayalım.

   Yazımızı okuyunca genel bilgileri tekrarlamış olduk. Şimdi son zamanlarda bizlere çok ilginç gelen bir durumu yazmaya başlayacağız...   

   Bazıları Suriyeliler, Araplar, Afrikalılar ve Ortadoğulular üzerinden milletleri küçümseme yapıp, neden bunlar Türkiye'de, neden buraya turist olarak geliyorlar dediklerini görünce onlara şaşırıyoruz. Nasıl olurda böyle derler. Çünkü dünyadaki herkes eşittir, ayrımcılık yapmamalıyız.

   Madem birileri ayrımcılık yapıyorsa, o zaman bizde yazmaya başlayalım...

Neden
Neden Çekememezlik

   KURTULUŞ SAVAŞI'NI NE KADAR BİLİYORSUNUZ?

   Ellerinizde on binlerce liralık akıllı telefonlar var ama hiç arama motoruna şunu yazdınız mı?

   ''Kurtuluş Savaşı zamanında hangi ülkeler bize savaş açtı?''

   Ayrımcılık yapanlar bu soruyu akıllı telefonlarına sorup, cevabını bulamadılarsa (bulmak istemedilerse) biz cevabını 1 dakikada bulduk ve yazdık. Bakın kimler bizlere savaş açmış?

- İngilizler.

- Fransızlar.

- Yunanlılar.

- İtalyanlar.

- Ermeniler.

- Diğer gizli ittifak edenler.

   Ayrıca Balkan Savaşlarında kimler bize savaş açtı? Bunu da araştırabilirsiniz...

  BİLİYOR MUSUNUZ?

  Maraş nasıl Kahramanmaraş oldu?

  Antep nasıl Gaziantep oldu?

  Urfa nasıl Şanlıurfa oldu?

  CAN ALICI SORUMUZ

  Tam 105 yıl önce ülkemizi bölmeye gelenler arasında Suriyeliler ve Araplar yoktu. Aksine Çanakkale Şehitliğimizde bizim için savaşıp şehit olan Suriyeliler, Lübnanlılar, Filistinliler ve Iraklılar var. Bizlere o günlerde yardıma gelenleri şimdilerde bazıları yadırgıyor ama bizlere o günlerde kurşun sıkanlar, şimdilerde ise el üstünde tutuluyor. Gerçekten neler oluyor bizlere, bizler nereye gidiyoruz?

   Allah göstermesin yakında bir savaş çıksa Suriyeliler mi bizim yanımızda olur, yoksa önceden ülkemizi yıkmaya çalışan İngiliz, Fransız ve diğerleri mi? Bundan dolayı şu an vakit, iyi düşünme vaktidir.

   Tekrar hatırlamak için Çanakkale ile ilgili hazırladığımız analiz yazımızı tekrar bu linkten okumanızı tavsiye ederiz.

  SIRASIYLA DİĞER SORULARIMIZ

  1) Tarihte olan diğer olayları hiç araştırdınız mı? Araştırma yapıp öğrenmek iyidir, yoksa bizleri cahil bırakır. 

  2) Niçin sadece Suriyeli ve Araplara kafayı takıyorsunuz, nedir alıp veremediğiniz? Bu ülkeye hem turist hem de yatırım için gelen Almanlar, Rusyalılar, Ukraynalılar ve Avrupalılar var. Niçin bunlara 1 kelime bir şey demiyorsunuz yada diyemiyorsunuz da, sadece Suriyeli ve Araplara diyorsunuz?

  Önemli not: Bizler kimseye bir şey demenizi zaten istemiyoruz ama sabah akşam bir kaç ülke vatandaşına laflar söyleyip Avrupalılara sizler eleştiri yapmayınca, bu durum bizlerin çok garibine gitti ve sizlere sormak istedik.

  3) Başta Amerika ve İsrail olmak üzere bazılarının 8 yıllık rüyalarında olan bir harita var ve bunu yazı olarak hazırlamıştık. O yazımızı bu linkimizden tekrar bir okuyun, daha sonra sizlere sorumuz olacak.

  Evet yazımızı okuduğunuza göre sorumuzu yazalım. Dünyada savaş kapıda, bunun ne kadar farkındayız? 

  4) Amerika ve İsrail'e toz kondurmayanlar, sizlere bir çift sözümüz var. Sizler İsrail bize dokunmaz diye söylüyorsunuz. O zaman bizde size şunu diyelim, yarın bir savaş çıkarsa en ön safta sizler olmalısınız, nasıl olsa bize kurşun atmazlar diyorsunuz, tamam mı?

  5) Ayrıca savaşlar zamanında ya yurt dışına gidip yada kıyıda köşede durup, savaşa katılmayan zengin KAYMAKLI bir tabaka vardı. Bunlar yine savaş çıkarsa kıyıda dururuz diye düşünmüyorlar değil mi? Eğer savaş çıkarsa bu sefer önce Anadolu insanı değil, en başta böyle düşünenler savaşa en önde gitsin. Nasıl olsa sizler onlar için bizlere bir şey yapmazlar diyorsunuz, tamam mı?

   İnternette gördüğümüz bir resmide yazımıza ekliyoruz, resmin ön tarafına ve arka tarafa iyi bakar mısınız? Daha sonra resimle birlikte bu maddeyi iyi düşünür müsünüz?

Balkan Harbi
Savaş sonu fotoğraf

  6) Araplar Avrupa ülkelerine milyarlarca dolar yatırım yaparken, kapıda karşılanır. Bizlerde ise niçin yatırım yapıyorlar deniyor. Bu durum sizce de garip değil mi?

  7) Ayrıca Avrupa marka diye bildiğiniz bir çok marka Arap sermayesine ya satıldı, yada ortak olundu. Ama siz bunları bilmiyorsunuz. Biraz araştırma yapar mısınız? 

   SONUCA DOĞRU...

   Şunu hiç kimse asla unutmasın, Türkiye 85 milyondan ibaret değildir. Türkiye dünyada 70 ülke ve 2 milyar insanın abisi ve lideri konumunda görülmekte olup bu rakamlar ileride daha da artacaktır İnşaAllah. Yeter ki bizler bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte dünyanın huzuru için büyük Türkiye olalım. Bu dileklerle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...




   Kaynaklar; wwwgooglecom, wwwxcom, wwwtrcooltextcom (resim), suriyeliler, araplar, NEDİR BU BAZILARINDA SURİYELİ VE ARAPLARI ÇEKEMEMEZLİK, türkiye'deki suriyeliler, türkiye'de yaşayan suriyeliler, türkiye'deki araplar, türkiye'deki afrikalılar, arap turizmi, arap turistlerin türkiye'ye ilgisi artıyor, arap karşıtı söylemler, arap turizm pazarı, türkiye'ye gelen arap turistler, arap turistler neden geliyor, afrikalı göçmenler, istanbul'da yaşayan afrikalılar, afrikalı göçmenler, türkiye'deki afrikalı mülteciler, türkiye'deki afrikalı göçmenler, körfez turisti, ortadoğulu turistler, ANALİZLER, türkiye'deki suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi.

Öne Çıkan Yayın

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, Engelleri Birlikte Aşalım