13 Mart 2022 Pazar

Hastaneler, Hastalar ve Çalışanlar ve 14 Mart Tıp Bayramı

   Bu yazıyı yaklaşık 2 yıldır yazmayı düşünüyorduk, nasip bugüneymiş. Çünkü hastanelere gittiğimizde bekleme anlarımızda hastaları uzaktan gözlemliyoruz. Psikolojileri nasıl, ruh halleri nasıl. Bu aslında bir vatandaşlık görevi gibi geliyor bizlere. Çünkü bulunduğumuz yer bir hastane, yani buraya gelen insanlar bir hastalığı için gelmektedir. Dolayısı ile buraya gelen kişilerin psikolojileri, dışarıda keyif kahvesi içen birine göre iyi olamaz hiç bir zaman. Kısaca derdi olanların çare aradığı bir yerdir hastaneler.

Hastane
Hastane

   Kimi evde veya yolda bir kaza geçirip acil getirilmiştir, kimi ani bir kalp krizi ile, kimi ani bir ameliyatlık durum ile, kimileri de rutin muayeneleri için gelmiştir hastanelere. Allah'a Şükür şu anki hastane binaları 4 ve 5 yıldızlı otel konforunda. Eskiden bir odada 6-12 arası kişi kalıyordu, şimdi ise nerdeyse herkese bir otel suit odası konforunda, odalar veriliyor. Devletimiz 30 Büyükşehire, Şehir Hastaneleri yapmak için çalışmalara başlamıştır. Bunların 14 ildeki hizmete başlamıştır, 5 tanesi devam etmektedir. Kalan 11 şehirde ise yakın zamanda yapılacaktır.

Hizmete Giren Şehir Hastaneleri; Yozgat, Elazığ, Mersin, Adana, Isparta, Kayseri, Manisa, Eskişehir, Ankara, Bursa, İstanbul, Konya, Tekirdağ, Balıkesir

Yapımı Devam Eden Şehir Hastaneleri; Kütahya, İzmir, Kocaeli, Gaziantep, Ankara Etlik 

   Devletimizde şu an 20 tane ambulans helikopter ve ambulans uçaklar vardır (görevde olan 17 helikopter + 3 uçak ambulans). Bunun yanında 5400 adet ülkemizde değişik türlerde ambulanslar vardır. Bunlar deniz ambulansı, motorize ambulanslar, çeker ambulanslar (paletli), yeni doğan ambulanslar, obez ambulanslar, acil ilk yardım ambulansları ve çoklu ambulanslardır.  

Ambulans Helikopter
Hava Ambulans

Ambulans
Ambulans 

Ambulans
Ambulans

   Ayrıca eskiden hastanelerin dar ve uzun koridorları vardı ve muayene odalarının kapılarında bekleyenlerle beraber koridorlar, dolup taşıyordu. Şimdiki hastanelerin koridorları nerdeyse, çocukların rahat maç oynayacağı büyüklükte. Bunları yapan Devletimize teşekkür ederiz. Ayrıca eskiden hastanelerde o an için paranız yoksa, siz veya cenazeniz rehin kalabilirdi. Şu an bu durumlar ortadan kalktı şükür. 

   Bu durumun daha iyi anlaşılması için, eski ve yeni hastanelerden bir kaç örnek resimler ve video ekleyelim. Daha sonra ise analiz yazımıza başlayalım. Dediğimiz gibi 2 yıldır aklımızda ne oluştuysa sizlerle paylaşmak istiyoruz. Amacımız birlikte büyüyen Türkiye ve daha sonra dünyadaki tüm mazlumlara yardım eden büyük Türkiye'nin olabilmesi için çalışmaktır. Bu adeta çınar ağacının büyürken, bir yaprağı olabilmek gibi bir durumdur.

ESKİ HASTANELERDEN VİDEO ve RESİMLER

   Bu konuda en iyi video rahmetli Savaş Ay'ın videosudur. Youtube'a şunu yazarsanız videoyu kolayca bulabilirsiniz; SSK Hastaneleri 1998 Yılı A Takımı Savaş AY

                                                                        Resimler 

Eski Hastaneler
Eski Hastaneler

Eski Hastaneler
Eski Hastaneler

MODERN HASTANELERİMİZDEN BİRİNE ÖRNEK

   Avrupa'nın en büyük yoğun bakım kapasitesine sahip hastanelerinden biri olan İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin Resimleri ve Açılış Videosuna bakalım. Nerelerden nerelere geldiğimizi, daha iyi anlarız.

                                                                 Hastane Resimleri

İstanbul Başakşehir
Çam ve Sakura Hastanesi

Çam ve Sakura
Çam ve Sakura Hastanesi 

                                                                       Videosu



   Sağlıkla ilgili gerekli donanımları, eski ve yeni hastanelerin karşılaştırmalarını yazdıktan sonra şimdi gelelim asıl konumuza, yani ''Analiz Yazımıza''. Bu analizi 3 başlıkta inceleyeceğiz, böylece herkes açısından akılda ne sorular varsa yazmış olacağız İnşaAllah. 

Eskiden hastanelere gidip, muayene olup, ilaç almak için neler yapılırdı. Onları bir hatırlayalım

- Normal bölümlere gitmek için sabah 6'da kalkılır ve yola konulurdu.

- Eğer normal bir bölüm değil de, acilliği olan bölümse bazen gece 4-5 de kalkılır, otobüs varsa binilirdi. Eğer otobüs yoksa yürünür veya taksi çağırılıp, hastanenin yoluna konulurdu.

- Hastaneye varınca muayene odasının kapısında ayakta kuyruğa girilirdi, sıra almak için.

- Saat 7:30 olunca kapı açılır ve şanslı iseniz o gün için ayrılan sıralardan kağıt numara alınırdı.

- Sıra numarası alabildiyseniz karnenizle beraber, kayıt yaptırırsınız.

- Saat 9:00 olunca doktor gelir ve kapıyı gözetlersiniz, isminiz okunana kadar

- Doktor gelince muayenenizi olur, reçete kağıdınızı alırsınız

- Sonra anlaşmalı olan eczanelere bakar, ilacınızı almaya çalışırsınız. Tabii eczanede ilaçların hepsi varsa.

- Eğer ilaçların hepsi yoksa veya anlaşmalı eczane bulamazsanız, başka eczaneye gider % 100 parayı ödeyip, ilacınızı alırdınız. Bu parayı da 3 ay sonra devletten geri alırdınız

- O zamanlar şehirde bulunan eczanelerin % 5 ile % 10 arası anlaşmalıydı, gerisi % 100 paralı satardı ilaçları.

Eskiden prosedürler bu şekildeydi. Ya şimdi Nasıl ?

- Telefonla istediğiniz doktoru seçip, önünüzdeki 15 gün içindeki boş günlerden birine randevu alırsınız

- Muayene vaktinden 30 dk önce yola çıkar, hastaneye gider, kayıtınızı yaptırırsınız.

- Sıra numaranız tabelada yanınca, muayene olur, online reçeteniz yazılır.

- İstediğiniz eczaneye gidip, ilacınızı alırsınız, ödenmesi gereken düşük oranlarda

   Bu detayları yazdıktan sonra şunu söylemek isteriz. Biz birlik olduğumuz sürece dünyada kimse bizleri tutamaz. Şimdi hazırsanız 3 tane alt konu başlıklarını yazmaya başlıyoruz.

   1) HASTALAR için ANALİZLERİMİZ

   Hastalar hastanelerin gerçek sahibidir. Dün siz, bugün komşunuz, yarın akrabanız, başka gün arkadaşlarınız, diğer gün hemşehrileriniz gider. Şimdi hastaneye gittiğimizde nasıl davranmalıyız, onları yazalım.

- Hastaneye gittiğimizde dışarıda çok kullandığımız acil durumunu kıyıya bırakmalıyız

- Hastanede sabırlı olup, sıramızı bekleyeceğiz

- Hastaneye gelen başkalarına karşı saygıda kusur etmeyeceğiz

- Adı üstünde hasta olduğumuz için psikolojik olarak iyi olmayabiliriz. Bu yüzden kimseyle tartışma yapmamalıyız

- Eğer hastanede sinirimizi bozacak bir durum olur ise, kimseye kızmadan direkt hastanedeki ''Hasta Hakları'' birimine başvuralım durumu anlatalım, durum çözülsün.

- Eğer hasta haklarında da çözülmezse, orada yaşadığınız durumu tüm detayları ile ''Cimer'' üzerinden Sağlık Bakanlığına başvurun. 

- Ayrıca e-nabız üzerinden doktorun hizmetine, düşük puan verin.

  Cimer ve Bakanlık gerekli tahkikatı yapıp, size bilgi verecektir.

  Hiç bir zaman fevri davranıp, hastanelerde görevlilerle münakaşa yapmayın. Şunu unutmayın herkes kurallara uyduğu sürece, her şey çözülür

  Ayrıca hastanede kavga çıkartırsanız, hukuki yaptırımları vardır. Bunun yanında başkasının muayene olma hakkına da girmiş olursunuz, buda kul hakkına girer. O yüzden her zaman anlayışlı olalım.

2) SAĞLIK ÇALIŞANLARI için ANALİZLERİMİZ

   Sağlık çalışanları hastanelerin ev sahibidir. Yani hastalar onların misafirleridir ve her gün başka hastalar, sağlık görevlilerimize adeta misafirliğe giderler. Şimdi hastaneye gelen misafirleri sağlık personellerimiz nasıl karşılamalıdır, onları yazalım.

- Hastaneye gelen tüm hastalara hoş geldiniz demeliyiz

- Hastaneye gelen kişiler, dışarıdaki gibi çok pozitif olamayacağı için, onların psikolojilerini iyice analiz etmeliyiz.

- Kendimizi onların yerine koyarak, empatiler yapmalıyız. Ekstra ne derdi olabilir, diye düşünmeliyiz

- Oraya gelen herkes zengin değildir. Belki cebinde ilaç alacak kadar ancak parası olabileceğini düşünmeliyiz.

- Ne olursa olsun onlara karşı tepeden bakma gibi bir davranış düşünmeyelim

- Bu ülkede sizden daha ağır görevlerde çalışan insanlarımız olduğunu asla unutmayalım (her an bir çatışmada kurşunlar arasında kalabilecek polis / asker gibi veya yerin yüzlerce metre altında çalışan madenciler...vs.. Bu tarz işlerde çalışanları düşünerek, işimizin kıymetini bilip, işimize daha sıkı sarılalım.

- Kimseyi hiç bir zaman küçük görmeyelim, kendimizi onun yerine koyup düşünelim. Belki onun yerinde siz, sizin yerinde ise onun olabileceğini unutmayalım. Halimize her zaman şükredelim.

- Bir hastanın yüzünü güldürerek hayır duasını almanın, en büyük kazanç olacağını sakın unutmayalım.

- Hasta olan misafirlerimize karşı, hep ilgili olalım

- Bunlara rağmen saldırgan tutumlu birisi olursa görev başında, soğukkanlı olup acil durum kodları ile güvenliğe haber edelim.

- Ayrıca konu ne olursa olsun, görevimizi hiç bir zaman aksatmayalım. Eğer bir sorununuz olursa bunu üst amirlerinizle paylaşıp, çözümler arayalım.

- Eğer çözüm arama yerine hasta ile tartışma yaparsak herkes strese girer, buda kimseye bir şey kazandırmaz. Hasta bizi, hasta haklarına şikayet eder, bizde hastayı güvenliğe bildiririz.

3) HALKIN BEKLEDİĞİ ACİL ÇÖZÜMLER için ANALİZLERİMİZ

   Hastalar ve Çalışanları analiz ederek yazdıktan sonra, şimdi toplum olarak neler isteniyor, neler düşünülüyor onları yazalım. 

- Son zamanlarda MHRS üzerinden randevu almada sorunlar oluyor. Devletimiz bunu derinlemesine araştırmalı. Eğer birileri bilerek bunu sabote etmeye çalışıyorsa, gerekli cezalar verilmeli. Hiç bir hastamız bekletilip, mağdur edilmemelidir.

- Hastane girişlerinde kayıt yapılırken hiç bir hasta azar işitme gibi bir durumla karşılaşmamalıdır. Böyle bir durum olursa hasta hemen, hasta haklarına başvurup, durum hızlıca incelenmelidir. 

- Cimer'e hastaneler ile ilgili gelen şikayetler acil kodu ile hemen incelenmelidir. Gerekirse o gün çözülmelidir durum. Yani Cimer üzerinde çok sıkı denetim olmalı, hem Bakanlık hem de C. Başkanlığı üzerinden.

- Hastalar zar zor randevu alıp, o günde hastaneye gidince sağlık çalışanları şu an grevde, muayene yok gibi bir durumla karşılaşmaması gerekir. 

- Randevusunu alıp hastaneye gelen, kesinlikle muayenesini olmalıdır. Belki de hasta olan kişi çok uzaktan geliyor, bu yüzden iyice denetim olmalıdır.

- Kısaca hasta olan hiç bir şekilde zor durumda kalmamalıdır, adı üstünde gelen kişi hasta olmuş, derdine çare arıyor. Bunu da hastanelerden başka nerede bulabilir, değil mi ?

- Hastanelerde grev durumlarına mesai saatleri içinde kesinlikle izin verilmemelidir. Akşam saat 5'den sonra izin verilebilir. Bu durum hastalara aksettirilmemelidir.

- Yine grev yapmaya kalkan olursa maaş kesintisi ve gerekli soruşturmalar yapılmalıdır. Hastaneye gelen hiç bir kimse hastanelere ve Devletine karşı küstürülemez, kimse hastadan ve devletten büyük değildir. Şu unutulmamalıdır, hastalar olmazsa ne hastaneler işe yarar, nede çalışanlar. Herkes boş boş oturur.

- Hastaneye hastalar gitmezse, ilaç yazılmaz. Bu sefer eczane ne yapacak? Dolayısı ile eczanelerde boş kalır, yani her şey birbirleri ile bağlantılıdır.

   Yazımızın sonuna yaklaşıyoruz. Buradaki yazdıklarımızı herkesin dertlerini duyup, orta bir yolda analiz ederek yazdık. Böylece herkes huzur ve mutluluk içinde hastaneye gider, hastanedeki çalışanlar ise huzur ve mutluluk içinde işini yapar. 

   Yazımıza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür eder, tüm çalışanların 14 Mart Tıp Bayramı 'nı kutlarız. Daha nice bayramlara sağlık ve mutlulukla kavuşmalarını diler, başka bir yazımızda görüşmek üzere, herkese Saygılar sunarız...



NOT 1: Bu yazımızı 13 Mart 2022 tarihinde hazırlamıştık. Bugün 14 Ağustos 2024 ve bugünkü tarih itibari ile yapımı biten Şehir Hastanesi sayısı 25 ve sağlık çalışan sayısı 1.462.000'dir.




   Kaynaklar ve etiketler; wwwsaglikgovtr, wwwcamsakurasehirsaglikgovtr, hemşireler, doktorlar, wwwbaharaydinlatmacomtr, wwwdormakabacomtr, wwwgooglecom, mhrs randevu sıkıntısı, randevu sıkıntısı, mhrs randevu alamama sorunu, mhrs 15 gün randevu alamama, hastaneden randevu alınmıyor, şehir hastaneleri isimleri, HASTANELER, hastane çalışanları için öneriler, HASTALAR VE ÇALIŞANLAR, halkın bekledikleri, 14 MART TIP BAYRAMI, hastane randevu sorunu, YAPILAN YATIRIMLAR, hastalar için öneriler

9 Mart 2022 Çarşamba

Antalya Mutabakatı Rusya Ukrayna, Yunanistan ve Almanya

   Rusya ve Ukrayna savaşı ile ilgili 2 tane analiz yazısı yazmıştık. Bu yazılarda dünyada çözüm adresinin sadece Türkiye'nin öncülüğünde kurulacak masada olacağını belirtmiştik. Daha sonra Devletimizin yoğun çabaları sonucu 10 Mart 2022 Perşembe günü Antalya'da (Antalya Diplomacy Forum) Dışişleri Bakanlarının toplantı yapacağı kararını, Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu 7 Mart 2022 tarihinde twitter adresinden duyurdu. 

   Bu haber tüm dünyada çok olumlu karşılandı. Çünkü şu an itibari ile bu savaşı ne Amerika, ne 
Avrupa Birliği, ne Nato, nede İngiltere durdurabilir. Durdursa durdursa sadece Türkiye durdurabilir, bunu tüm dünya devletleri biliyor. Çünkü Türkiye başka ülkeler gibi menfaat işlerine bakmaz. Önce insanların mutluluğu ve huzuru, daha  sonra ise devletlerin kazan kazan politikası ile birlikte çalışmasına bakar. Perşembe günü için dünyaya güneş farklı bir doğacak İnşaAllah. Çünkü arada Türkiye varsa, dünyada çözülemeyecek sorun yok demektir.

Antalya Mutabakatı
Antalya Mutabakatı

   Peki Perşembe günü yapılacak toplantıda ne kararlar çıkabilir. Öncelikle buradan bazı kararlar çıkacağını bekliyoruz, bu yüzden biz bu toplantının adına Antalya Mutabakat'ı demek istiyoruz. Bunlarla ilgili analizlerimizi yazmaya başlayalım o zaman. 

ANTALYA MUTABAKATI için olası KONUŞULACAKLAR ve ÇIKABİLECEK KARARLAR

- Rusya tarafı niçin savaşı başlattığını anlatacak, kendi geçerli sebepleri ile

- Ukrayna tarafı niçin Nato'ya girmek istediğini anlatacak

- Rusya Ukrayna'ya, Nato'yu istemediğini kaç kere size bildirdim diyecek

- Ukrayna bizimkisi masumane bir istekti, bazı ülkelerde bize destek veriyordu diyecek

- Sonra Rusya, sizi destekleyenler şu an ortada yok diyecek

- Ukrayna evet maalesef, haklısınız. Birden ortadan kayboldular diyecek. Şu an her anlamda yanımızda Türkiye var diyecek.

- Rusya, iyi ki Türkiye gibi bir ülke var. Biz yıllardır Türkiye ile iyi ilişkiler içindeyiz diyecek. Türkiye olmasaydı biz, bir araya zor gelirdik diyecek.

- Ukrayna, olanları kıyıya bırakalım. Şimdi ne yapacağız onu konuşalım diyecek. İkimizin de dostu olan Türkiye'de masada diyecek.

- Rusya önerilerini sunacak, başta Nato ve Ab'ye girmeyeceksin. Sonra Kırım, Donbas ve Luhansk için taleplerini bildirecek

- Ukrayna Nato ve Ab'den bizde soğuduk. Diğer konular için orta yol konuşabiliriz diyecek

- Sonra Türkiye söz alarak, biz iki ülke halklarının savaş içinde kalmasını istemeyiz. Ortak bir yolda buluşun, sonra beraber karar alın diyecek. Ayrıca savaşlardan kimsenin bir şey kazanmadığını bildirip iki tarafı ikna için çalışacak.

- Toplantı sonuna yaklaşırken iki bakan kendi ülkelerinin Başkanlarına bilgi verecekler. En sonunda bir ortak notada buluşup, anlaşma imzalanacak.

- Bir ihtimal Rusya ve Ukrayna Başkanları biz Ankara'da anlaşma istiyoruz da diyebilirler.

- Anlaşma Putin'in baştan beri istediği şartları kazanacağı için, ona avantajlar sağlayacak. Ama bunun olmasında Türkiye'nin çok büyük katkısı olduğunu bildiği için, zafer naraları atmayacak, Türkiye'ye teşekkür edecek. 

- Ukrayna'da burada kazananlardan biri olacak. Çünkü uzaklardaki devletlere fazla güvenilmemesi gerektiğini yaşayarak görmüş olacak. Ayrıca yanı başında Türkiye gibi bir dostu olmasının kıymetini daha iyi anlayacak.

- Böylece Rusya ve Ukrayna yan yana huzurlu yaşamanın yollarını bulmuş olacak. Çocuklar ve bayanlar mağdur olmayacak, babalar ise savaşmayacak. Birlik ve kardeşlik bölgeye tekrar gelecek.

- Sonuçta en büyük kazanan, iki ülkenin halkları ve Türkiye ile olan dostlukları olacaktır

   Bu anlaşmanın imzalanması başta Amerika ve İngiltere olmak üzere bazı ülkelerde biraz şok etkisi yaratacak. Dünyaya huzuru getirmek için baştan beri çalışan Türkiye'nin değeri ise dünyada daha çok artacak. Bunun ilk meyveleri daha şimdiden gelmeye başladı, Yunanistan ve Almanya'dan gelen görüşme talepleri ile. Bunlarla ilgilide kısa notlar yazıp, analiz yazımızı bitireceğiz.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI GELİYOR, 13 MARTTA

   6 ay önce bir yazı yazmıştık, komşu ülkelerimiz için. Yazımızın başlığı ''Neden Acaba'' idi. Bu yazımızı tekrar okumak isteyenler için linkimiz şöyledir. Bu yazımızı dikkatlice okursanız, Türkiye ile hangi ülke iyi geçinmek isterse onların kazanacağını, uzaklardan medet beklememeleri gerektiğini yazmıştık. Rusya ve Ukrayna Savaşında olanlardan sonra Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, C.Başkanımız Erdoğan'dan randevu istedi ve 13 Mart 2022 Pazar günü görüşme yapılacağı açıklandı. Bu görüşme Yunanistan için büyük bir fırsat olacaktır, çünkü Türkiye kimseyle kavgalı yaşamak istemez. Birlik için de yaşamak isterse, başka ülkelerin dolduruşuna gelmeden konuşmak isterse, kazanan Yunanistan olur. Bu fırsat ayağına gelmişken, Yunanistan'ın iyi değerlendireceğini düşünüyoruz.

Kiryakos Miçotakis
Kiryakos Miçotakis

ALMANYA BAŞBAKANIDA GELİYOR 14 MARTTA

   Son dakika haberi olarak Almanya Başbakanı Sayın Olaf Scholz'ünde Türkiye'ye geleceği bildirildi. Rusya Ukrayna savaşı dünyada dengeleri değiştiriyor. Dünya yeniden güç dengesine göre şekillenmeye başlıyor artık.

   Sayın Başbakan bazı konuları görüşmeye gelecek. Bizim gözlemlediğimiz konular şunlardır:

- Ortadoğu'daki doğalgazın Türkiye üzerinden Almanya'ya ulaştırılması için istekler

- Akdeniz'de işbirliği artıralım diyecek

Bayraktar TB 2 almak istediklerini bildirmek isteyebilirler. Bu olursa Avrupa'ya biz teknoloji satmaya başlayacağız.

- Türkiye ile her zaman iyi ilişkiler içinde olmak istediğini sunacak

- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi için çalışacağını bildirecek

- Türkiye'ye daha çok Alman Turistin gönderileceğinin bildirilmesi 

- Hazır giyim ithalatı için yeni işbirlikleri istediğini söyleyecek

   Şimdiden Sayın Başbakan'a hoş geldiniz deriz. Düşünülen işbirliği temennileri iki ülkeye hayırlar getirir İnşaAllah. 

Olaf Scholz
Olaf Scholz

   Türkiye ve Dünya için önemli değere sahip olan bir analiz yazımızın daha sonuna geldik. Yazılarımızı tanıdıklarınıza gönderip, onlarında bilgilenmesini sağladığınız için hepinize teşekkür ederiz. Başka bir yazıda daha görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwmfagovtr, wwwtwittercom/mevlutcavusoglu, wwwantalyagovtr, wwwtcbbgovtr, ANTALYA MUTABAKATI RUSYA UKRAYNA, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, YUNANİSTAN VE ALMANYA, antalya mutabakatında neler olabilir, antalya mutabakatında neler olur, ANALİZLER, mutabakat nedir

Öne Çıkan Yayın

Bir Musibet bin Nasihatten iyidir atasözünün anlamı nedir