17 Aralık 2021 Cuma

Mevlânâ Celâleddîni Rûmî, Mevlana haftası ne zaman

   Gerçek adı Muhammed Celâleddin olan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî bugünkü Afganistan'ın Horasan yöresinin Belh Şehrinde 30 Eylül 1207 yılında doğmuştur. Babası Âlimler Sultanı (Sultânü'l-Ulemâ) ünvanlı Muhammed Bahâeddin Veled, annesi ise Mümine Hatun'dur. 

   Bahâeddin Veled bazı durumlardan dolayı ailesi ve yakın dostları ile Belh şehrinden ayrılıp, ilk olarak Nişâbur'a gelmiştir. Burada Mutasavvıf Feridüddin Attar ile karşılaşmıştır. Mevlânâ  Attar'ın dikkatini çekip, takdirlerini almıştır. Sultânü'l-Ulemâ Nişâbur'dan Bağdat'a, oradan Hac için Kâbe'ye sonra Şam'a uğrayıp belirli yol güzergahlarını geçtikten sonra Lârende'ye (Karaman) gelmiştir. Bahâeddin Veled burada kendisi için yaptırılan medresede 7 yıl kalmıştır.

Mevlana
Mevlana Celaleddini Rumi

   Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Karaman'da Gevher Hatun ile 1225 yılında evlendi. Bu evlilikten 2 erkek çocuğu oldu, Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi isimli. Gevher Hatun'un vefat etmesi üzerine daha sonra Kerra Hatun'la ikinci evliliğini yapıp, bu evlilikten de Emir Âlim Çelebi ve Melike Hatun isimli çocukları olmuştur. 

   Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat Konya'yı ilim ve sanat merkezi haline getirmişti. Sultan Alâeddin, Bahâeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet edip, buraya yerleşmesini istedi. Bunun üzerine Bahâeddin Veled Konya'ya gelerek Altunaba (İplikçi) Medresesi'ne yerleşip, burada vaazlar vermeye başladı. Gittikçe ünü artan Sultânü'l-Ulemâ 12 Ocak 1231 tarihinde 85 yaşında Konya'da hakkın rahmetine kavuşmuştur. Günümüzde müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'na defnedildi.

Mevlana Dergahı
Mevlana Dergahı Resmi

   Sultânü'l-Ulemâ vefat edince talebe ve müridleri Mevlânâ'nın etrafında toplanıp ondan vaazlar dinliyordu. Medrese dolup taşmaya başlamıştı. Mevlânâ hayatında 2 kez tahsil amacıyla Halep ve Şam'a gitti. Dostluk ve arkadaşlık Mevlânâ'nın dilinde güzel nitelendirmeler bulmuştur. Örneğin bir tanesi şöyledir. ''Dost ol, sayısız dost gör. Dostun olmazsa, yardımsız kalırsın.''

   Mevlânâ daha sonra 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile tanışmıştır. Tanışması hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Camilerde vaazlar ve medreselerde ders vermeler Mevlânâ'nın hayatını değiştirip, Şems ile bol vakit geçirmiştir. Bundan Mevlânâ'nın bazı müritleri rahatsız olup Şems'in gitmesine sebep olmuştur. Bunun üzerine Mevlânâ adamlar gönderip, Şems'in geri dönmesini sağlamıştır. Ancak bazıların yine rahatsız olması nedeniyle Şems 1947 yılında bir daha dönmemek üzere Konya'dan ayrılır. Mevlânâ'da Divan adlı eserini Şems'e ithafen yazmıştır.

   Hayatını ''Hamdım, piştim, yandım'' sözleri ile anlatan Mevlânâ 17 Aralık 1273 günü 66 yaşında Konya'da vefat etmiştir. Cenaze namazını Sadrettin Konevi kıldıracaktı ama çok sevdiği için bayıldı, yerine namazını Kadı Siraceddin kıldırdı. Daha sonra Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled, babasının mezarı üstüne türbe yaptırmak isteyenlerin ricalarını kabul etmiştir. ''Kubbe-i Hadra'' (Yeşil Kubbe) denilen türbe dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine yaptırılmıştır. 

   Mevlevi Dergâhı ve Türbe 1926 yılında ''Konya Asâr-ı Atîka Müze'' si olarak hizmete başlamıştır. 1954 yılında ise ismi Mevlânâ Müzesi olarak değiştirilmiştir. Müze'nin alanı ve bahçesi toplam 6.500 m2 iken, istimlak edilerek Gül Bahçesi olarak düzenlenen yerlerle beraber toplam büyüklüğü 18.000 m2 ye ulaşmıştır.

Mevlana
Yeşil Türbe

Mevlana Müzesi

Mevlana Müze
Mevlana Müze Resmi

Müze Mevlana

Mevlana
Mevlana Müze Resmi

   Mevlânâ ölüm gününü ilâhi sevgiliye kavuşması olarak görmüştür. Yani Allah'a kavuşacağı gün demektir onun için. Bu yüzden öldüğü güne düğün günü veya düğün gecesi anlamına gelen ''Şeb-i Arûs'' denilmekte olup, her yılın 17 Aralığın haftasında ''Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri'' Konya'da düzenlenmektedir.

Şebi Arus
Şebi Arus

Hz. Mevlânâ'nın Vasiyeti Şöyledir:

   '' Ben size, gizli ve aleni, Allah'tan korkmanızı, az yemenizi, az uyumanızı, az söylemenizi, günahlardan çekinmenizi, oruç tutmaya ve namaz kılmaya devam etmenizi, daima şehvetten kaçınmanızı, halkın eziyet ve cefasına dayanmanızı avam ve sefihlerle düşüp kalkmaktan uzak bulunmanızı, kerem sahibi olan salih kimselerle beraber olmanızı vasiyet ederim. Hayırlısı, insanlara faydası dokunandır. Sözün hayırlısı da az ve öz olanıdır. Hamd, yalnız tek olan Allah'a mahsustur. Tevhid ehline selam olsun.''

Mevlana
Mevlana Sanduka

  Hz. Mevlânâ'nın Eserleri:

- Mesnevi: 6 citlik bu eserde Mevlânâ tasavvufi fikir ve düşüncelerini farsça olarak, birbirine ulanmış hikayeler halinde anlatmakta olup, 25.618 beyitten oluşmaktadır. İslam kültürünün en önemli kaynaklarından biri olarak gösterilmektedir.

- Dîvân-ı Kebir: Çeşitli konularda söylediği şiirlerinin tamamı bu divanda olup, dili Farsça olmakla beraber, içinde Türkçe, Arapça ve Rumca şiirlere de yer verilmiştir. Bu eseri Şems'e ithafen yazmıştır. Eser gazel ve rubâilerden meydana gelmektedir. Beyit sayısı 40.000 in üzerindedir. 

- Mektûbât: Hükümdar ve yöneticilere nasihat, ayrıca kendisine sorulan dini ve ilmi konulara açıklayıcı cevaplar vermek için yazdığı toplam 147 adet mektuplara denir. Normal konuşma dili ile yazmıştır. 

- Fîhi Mâ Fîh: 61 bölümden oluşan bu eseri oğlu Sultan Veled veya başka bir müridi tarafından kaleme alınmıştır. Eserde Mevlânâ'nın çeşitli meclislerde yaptığı sohbetler yer almaktadır. Eserde bazı siyasi olaylara da değinilmiştir, gerisi cennet, cehennem, mürşid, mürid, aşk ve sema konuları üzerinedir.  

- Mecâlis-i Seb'a: Mevlânâ'nın yedi meclisinin, yedi vaazının toplanmasıyla yani vaaz ve sohbetlerinde yaptığı konuşmaların toplanmasıyla oluşmuştur.

Mesnevi
Mesnevi Resmi

Bazı Kelimelerin Anlamları 

MEVLANA: Efendimiz anlamında ki bilginler için kullanılır. Bunun dışında Hüdavendigâr, Hünkâr, Hazret-i Mevlânâ, Şeyh, Molla-yı Rumi ve Hazret-i Pir ünvan isimleri ile de anılmıştır. 

RÛMÎ: Anadolu'lu demektir. 

KONEVİ: Konya'lı

MEVLEVİLİK: Tamamen sevgi ve hoşgörü üzerine kurulmuş bir müessese olup, Hz. Mevlânâ yaradana gönül veren bütün dünyadaki yaratıkları yaradandan ötürü sevmemiz gerektiğini söyleyip, bizlere de sevgiden söz etmeyi öğreten bir aşk piridir.

   Mevlânâ Aşkın efendisidir, Aşkta yok olmuştur, Bizzat Aşkın kendisidir. Aşkın ne olduğunu soranlara ise şunu demiştir.

- Benim gibi ol da bil, ister nur olsun, ister karanlık, o olmadıkça, onu tamamiyle bilemezsin, buyurur

   Hazret-i Mevlânâ ve Hazret-i Pîr saygı kitapları, Anadolu ve Mevlevi çevrelerinde çok tercih edilmiş olup, bugünlerde Pakistan ve İran'da ''Mevlevi'', Batıda ise ''Rumi'' ünvanları, Mevlânâ'yı anmak için yeterli olmaktadır.

   Mevlevîlik deyince ilk akla gelen semâ, lügatte işitmek anlamında olup terim olarak ise, mûsikî nağmelerin dinlerken vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmektir. Hz. Mevlânâ zamanında belli bir nizama bağlı kalmaksızın dini ve tasavvufi bir coşkuyla icra edilmiştir sema gösterisi. Sembolik olarak, kâinatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, yaradana olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip ''İnsan-ı Kâmil''e doğru yönelişini ifade eder, Sema.

  Sema Töreni başından sonuna kadar bir çok aşamada mistik anlamda semboller taşımakta olup bunlar şöyledir.

- Sema esnasında dönmek: Tüm mekân ve yerlerde Allah'ı seyretmeyi temsil eder.

- Ayak Vurmak: Nefsin sınırsız ve doyumsuz isteklerini ayaklar altına alıp ezmek ve onunla mücadele ederek, nefsi mağlup etmektir.

- Kollarını yana açmak: En mükemmele yönelik acziyettir.

- Sağ elin yukarı, sol elin ise aşağı doğru kollar açık bir hale gelmesi: Sağ elle Allah'tan feyz alıp o'ndan başkasına yüz çevirmek ve sol elle bu feyzin dağıtılması anlamına gelmektedir.

Mevlana
Sema Gösterisi

SEMAZEN: Sema yapan kişilere denir. Semazenlerin kıyafet ve hareketlerinin anlamları vardır. Giydikleri beyaz kıyafete tennure ismi verilip, kefeni simgeler. Başındaki sarık sikke olarak adlandırılıp, mezar taşını simgelemektedir. Semazenin üzerindeki siyah hırka ise mezar anlamına gelip, yeniden doğuşu simgeler. Sema gösterilerinde 4 kere selam verilir. Bu selamlar İnsan-ı Kamil olma yolundaki 4 mertebeyi temsil etmektedir. Bu mertebeler şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapısıdır. 

Semazenler
Semazenler

   Yolunuz Konya'ya düşerse mutlaka Mevlânâ Müzesine yani Mevlâna'nın Türbesini mutlaka ziyaret edin, bu sizlerin manevi hayat düşünceleriniz için iyi gelebilir. Ziyaretlere değinmişken, Kabir Ziyaretleri, Türbe Ziyaretleri ve Adapları üzerine de biraz yazmak istedik. Çünkü bu konu çok önemli. Dünya hayatı gelip geçicidir, kimi çok fakir, kimi ise kocaman bir servet bırakarak bu dünyadan gidecektir. Önemli olan dünyada bıraktığımız hayırlı amellerdir. Bir Hadis-i Şerif'te şöyle buyurulmuştur. ''İnsan ölünce, şu üç ameli dışında bütün amellerinin sevâbı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifâde edilen ilim, arkasından duâ eden hayırlı evlâd''

  Türbe, Kabir Ziyaretleri Nasıl Olmalı ve Adapları Nelerdir ?

   Mezarlıkların ziyaret edilip, ölümün hatırlanması ve mezarlıklarda yatanlardan ibret alınması, dinimizin tavsiye ettiği konulardandır. Türbe , yatır veya evliya kabristanlarını ziyaret eden kişiler, ahireti hatırlamalı, dünyanın gelip geçici olduğunu ve bir gün sıranın kendisine de geleceğini bilmelidir. Burada yatanlara dualar edip, Kur'an-ı Kerim okuyarak sevabını onların ruhlarına bağışlarsa iyi olur. Bunun yanında mezarlıklara girerken Fatiha'dan sonra 11 ihlâs suresi okuyup, oradakilere bağışlarsak, bunun sevabı belki de orada yatan herkese ulaşabilir.

   Türbe ve kabir ziyaretlerinde dinimiz İslâm'ın özüne  ve tevhit anlayışına ters düşen, itikâdi bakımından da zararlı olan davranış ve tutumlardan da uzak durulmalıdır. Dinimiz kabir ziyaretleri ile ilgili bazı ölçüler koymuş olup, bunlardan sakınılmalıdır. Maddeler halinde yazalım bunları.

- Türbelerde yatan kişileri beşer üstü varlıklar görüp, bu kişileri Allah ile kendi arasında aracı kılmak. (Bunlar Allah'ın sevgili kullarıdır, bunların Allah'a sözü geçer, Allah C.C. bu zatları geri çevirmez gibi fikirler akla gelmemelidir)

- Bez ve çaput bağlamak, mum yakmak
- Ziyaretleri dinî bir vecibe gibi saymak
- Mezarlıklarda yatanlar adına kurban kesmek
- Türbelere ve orada yatanlara adaklar adamak
- Kabir başında yüksek sesle ağlayıp, gürültü yapmak
- Yiyecek maddeleri, şeker gibi, dağıtarak onlardan yardım dilemek
- Kabir veya türbe etrafını tavaf etmek
- Kabrin çevresinde bulunan taşları ve demirleri öpmek
- Türbelerde yatarak çeşitli maddî veya manevî hastalıklara şifalar beklemek
- Kabir veya türbenin etrafına araba, ev gibi şekiller çizip, bunlara sahip olmayı istemek
- Türbelere emekleyerek veya eğilerek girmek
- Kabir ve türbelerin etrafında çalgı aletleri ile çeşitli eğlenceler düzenlemek

Mevlana
Dergah

   Yukarıda yazılan davranış ve sözler, Müslüman'a yakışan davranışlar değildir. Ölen kişilerden medet ummak ve bir şeyler beklemek insanı şirke düşürebilir. Şirk ise Allah'ın bağışlamayacağı tek günahtır. Bununla ilgili Nisa Suresi 116. ayeti kerimede Allah C.C. şöyle buyurmuştur. ''Allah kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz. Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar; Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.''

Mevlana
Sanduka

   Mezarlıklar bizim ibret almamız gereken yerlerdir. Buralarda önceden dünyada yaşamış nice insanlar vardır. Kimi çok fakirdi, kimi normal, kimi ise çok zengin. Hepsinin buluşma noktası mezarlıklar oldu. O yüzden mezarlıkları ziyaret edip dualar okuyup, Kur'an-ı Kerim okumalıyız. Mezarlıkları gördükten sonra ise kendimize çeki düzen vermeliyiz. Mezarlıklarda 2-3 kişi bir araya gelip, laubali konuşmalar yapılmamalı.

   Mezarlıklarda konulan banklara oturup, ayak ayak üstüne atılmamalı. Ayrıca mezarlık veya türbelere gidip büyüklük taslar gibi el ve kol hareketleri yapmak (eller cepte veya kolları arkaya götürüp elleri bağlamak gibi), yüz mimikleri ile de bunları desteklemek biz fâni insanlara yakışmaz. Bu tarz davranışları asla yapmamalıyız. Yapanlar da varsa şunu asla unutmamalı, Kanuni'ye kalmayan dünya sana mı kalacak !? Dolayısıyla hepimizin gideceği yerin sadece 2 m2 bir toprak parçası olacağını asla unutmayalım. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalışmaya devam edelim.

Mevlana
Türbe


   Bu dünyada bol sevaplar kazanarak, kalan ömrünüzün hayırlı ve sağlıklı olmasını dileriz.

   Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, herkese Saygılar...




   Kaynaklar ve etiketler; wwwaacomtr, wwwkonyagovtr, wwwkonyakutuphanegovtr, wwwkulturportaligovtr, wwwtrtavazcomtr, wwwdergidiyanetgovtr, aregemktbgovtr, Mevlana anma günü, mevlana haftası ne zaman, şab-i arus hangi gün, mevlana'yı anma haftası, MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎNİ RÛMİ, şeb-i arus ne zaman, MEVLANA HAFTASI NE ZAMAN, mevlana haftası hangi gün, ÖNEMLİ BİLGİLER, Mevlana kimdir

15 Aralık 2021 Çarşamba

Bill Gates yazılım uzmanı mı doktor mu, mRNA fabrikaları

   Yeni bir analiz yazımızla herkese merhaba. Niçin bu kadar Bill Gates ile ilgili analiz yazıları yazıyor diye sorabilirsiniz. Yazdıklarımızı okuyunca, bunun cevabını en iyi sizler söyleyeceksiniz. Şimdi yazmaya başlayalım. Bugüne kadarki 3 yazımızda Bill Gates için, ''dünyanın doktoru'' sözünü kullandık, niçin diyebilirsiniz ? Çünkü kendi bir yazılım uzmanı olmasına rağmen, şu an neredeyse tüm dünya onun ağzından çıkacak sözlere bakıyor. Yani dünyadaki yaklaşık 7 milyar insan, milyonlarca doktorun dediklerine değil, Bill Gates ne diyor ona bakıyor. Sizce de bu durum garip değil mi ?
Doktor Yazılım
Doktor Yazılım
   Şimdi en son Kasım 2021'de Bill Gates ne söylemiş ona bir bakalım, sonra yazımıza devam edeceğiz.

- Gelecek yılın ortasında tehlikeli varyantların ortaya çıkacağını sanmıyorum. 2022'nin ortalarında Covid 19'a bağlı ölüm ve enfeksiyon oranlarının mevsimsel grip seviyesine ulaşacağına inanıyorum.

Şimdi bu sözü duyunca, bizlerde hemen şu sorularımızı sormak istiyoruz.

1) Bu doğal virüs ise nereden biliyorsunuz, virüsle pazarlık mı yapıldı ?

2) Yılın ortası zaten yaz mevsimi, sonraki aylarda neler olacak ??

3) Tamamen biter de demiyorsunuz, sebebi ortakları olduğunuz aşı fabrikaları ile her sene milyarlarca doz aşı mı satmak ???

   Yukarıdaki sözü duyduğumuzda aklımıza başka deli sorularda gelmeye başladı. Çünkü Bill Gates'in son 9 ay içinde söylediği başka sözler vardı. O sözleri düşünüp kasımda dediği söze bakınca, bunun arka perdesinde neler olabilir diye düşünmeye başladık. Şimdi daha önce söylediği sözleri yazalım, sonra beraber düşünmeye başlayalım.

ÖNCEDEN SÖYLEDİĞİ SÖZLERDEN KISA KESİTLER :

- Bundan sonraki salgı genetik mühendislik kullanılarak bilgisayarda üretilmiş bir virüsle olabilir. Hem ölümcül, hem de süper bulaşıcı bir grip olabilir. Dünya bu salgınla önümüzdeki 10-15 yıl içinde karşı karşıya kalabilir.

- Biyoterörizm için ülkelerin hazırlanması, cephanelerini genişletmesi gerekir.

- Biyolojik silahlar üretilebileceğini, bunlar korona virüsten daha çok can ve maddi kayıp verebilir.

- Dünya corona virüsten sonraki yeni bir salgına hazır değil. Tek çözüm, tüm dünyaya yetecek kadar aşıyı 100 günde üretebilecek, devasa büyüklükte mRNA (mesajcı) fabrikaları kurmak.

   Son 9 ayda bu sözleri diyen biri, şimdi diğer sözü diyorsa o zaman bizlerde aklımızdaki deli soruları yazmaya başlayalım.
Sorular
Sorular
AKLIMIZDAKİ DELİ SORULAR :

1) Bu virüsler doğal mı, yapay mı ?

2) Bilgisayardaki tecrübenizi, virüs üretmeye mi ayırdınız ?

3) Bu virüsler doğal ise nereden başka virüslerin çıkacağını biliyorsunuz ?

4) Biyolojik silahlar yapaydır, o zaman kimler ve nerede bunları yapıyor ? 

5) Genetik Mühendisleri insanlığa faydalı olmak için çalışırlar, siz burada ne demek istiyorsunuz?

6) Önümüzdeki 10-15 yıl içinde demişsiniz ? Bizim tahminimize göre bu 2028 yılında mı olacak ?

7) Biyoterörizm ile dünyayı kim esaret altına almak istiyor ?

8) Biyolojik silahları kimler yapıyor ?

9) Biyolojik silahlarla amaçları nedir ?

10) Eğer virüs doğalsa, kim milyarlarca dolar parasını aşı fabrikasını kurmak için yatırsın ?

11) Bu fabrikaları kurmak isteyenlere, milyarlarca adet aşıların satılması için kimler garanti verdi ?

12) Eğer bu fabrikaları kuracaklar garantiyi almadıysa bile bile iflasa gitmeyecek mi ?

13) Garanti almadıysa, bunu hangi para babası firma sahipleri kabul etti ?

Şimdi yapay et ile ilgili ne demiş onları da yazalım. Sonra BÜYÜK AMAÇLARI neler olabilir, onlarla ilgili sorularımızı yazmaya başlayacağız.
Yapay Et
Yapay Et
YAPAY ET ile İLGİLİ SÖYLEDİKLERİNDEN KISA KESİTLER :

- İklim değişikliği koronavirüsten daha tehlikelidir. İneklerin çıkardığı gazların küresel ısınmadaki payı büyük ve zengin ülkeler bu hayvanları yetiştirmeyi bırakıp, yapay et tüketsinler.

- Bu yapay etlerle metan gazı salınımı azalacak ve etin tadına da zamanla alışabilirsiniz. En fakir 80 ülkenin bu yapay eti tüketemeyeceğini zannediyorum.

- Birde yapay süt meselesi var. Düşünün yapay yoğurt, yapay dondurma, yapay peynir yemek ister misiniz ? Her şeyin doğalı varken.

   Şimdi gelin, beraber düşünelim. Tüm bu sözler ve yapılan hamlelerden neler yapılmak isteniyor acaba? Bunları sorular sorarak yazmaya çalışalım.
Amaçlar
Amaçlar
GELECEKTE PLANLADIKLARI BÜYÜK AMAÇLAR NELER ACABA:

1) Eğer bu corona yapay ise, ilk aşamayı kazandınız mı millete aşı yaparak ? Şimdi aşı kartı olmadan kimse başka ülkeye gidemiyor. 

2) Yıl 2022'nin ortasına korona zayıflayacağınız dediğinize göre siz bu arada devasa aşı fabrikaların inşaatına mı başlayacaksınız ?

3) İleride dünyanın çoğuna çip takma projeniz var mı ?

4) Arabalar için çip üretiminde sıkıntı var derken, bu aslında bir bahane miydi ?

5) Arabaları bahane edip onlara çip üreteceğiz diye, aslında milyarlarca insana çipler mi üreteceksiniz ?

6) Yılda arabalar için 100 milyon çip üretilemezken, milyarlarca insana nasıl üreteceksiniz ?

7) Aklınızda ki çip projesi ile asıl amacınız nedir ?

8) Başka bir yazımız da küresel akıl tüm planlarını 2028 yılı için yapıyor demiştik, dünyada ilk biz yazdık bunu. İsteyenler bu yazımızı şu linkimizden tekrar okuyabilir. Sizde planlarınızı 2028 yılı için mi yapıyorsunuz ?

9) Bu 2028 yılında dünyanın büyük ülkelerinde önemli durumlar var. Dolayısı ile sizin planladığınız robotik insanlığa tam geçişi 2028 yılında mı başlatacaksınız ?

10) Amaçlarınızdan biri 2028 yılında çip taktırmayanların uçak ile yolculuk yapmasını engellemek mi ?

11) Sizin söylediğiniz sözlerle insanları korkutarak, psikolojik olarak iyileşmemesini mi istiyorsunuz ?

12) Her şeyin doğalı varken, niçin hep yapay ürünlerin peşine düşüyorsunuz ?

13) Yapay et ile milyonlarca insanı işsiz bırakıp, milleti açlığa mı terk etmek istiyorsunuz ?

14) Yapay et ile asıl amacınız başka mı ?

15) Yapay et ile dinimizde vacip olan Kurban Bayramı'na saldırımı olacak ? Bununla ilgili dünyada ilk analizi 11 ay öncesinden biz yazmıştık, başka kimsede görmedik. Son 1-2 aydır başka kişilerde söylemeye başladı bu konuyu. Yazımızı okumak isteyenler için linki şöyledir.

16) Madem bu kadar insanlığı düşünüyorsunuz, o zaman niçin Afrikalılara gerçekten yardım etmiyorsunuz ?

17) Bu dünyayı Allah C.C. belli düzen ve nizam içinde yarattı. Yaptıklarınızla Allah'ın düzenine karşımı gelmek istiyorsunuz ?

18) Allah'ın kıyameti koparacağınızdan haberiniz var mı ? Gücünüz bunu durdurmaya yeter mi ?

19) Kısaca neler yapmaya çalışıyorsunuz ? Dünyadaki emtia fiyatları niçin artıyor, bilginiz var mı ?

20) Dünyanın sahibi siz değilsiniz, bunu hiç düşündünüz mü ?

   Bill Gates ve onunla beraber hareket eden zengin para babaları için bu yazımız İnşaAllah bir başlangıç olur. Çünkü bunların yapmaya çalıştığı durumlar, Allah'ın kurduğu düzeni, insan eli ile değiştirmeye yöneliktir. Yani sınırları zorluyorlar, fazla zorlamasınlar. Onlara tavsiyemiz kıyamet alametlerini bir okusunlar. Ayrıca şu Ayet-i Kerime'nin mealini bol bol okusunlar.

A'râf Suresi 187. Ayet Meali:

- ''Ne zaman gelip çatacak?'' diye sana kıyamet saatini sorarlar. De ki: ''Onun hakkındaki bilgi sadece rabbimin katındadır. Vakti geldiğinde onu açığa çıkaracak olan ancak Allah'tır. O (kıyamet), göklere de yere de ağır gelecektir! Sizi ansızın yakalayacaktır!'' Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: ''Onun bilgisi Allah katındadır, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.''

   Yazımızın sonuna gelirken son diyeceğimiz şudur. Bill Gates ve birlikte hareket eden zenginler, gelecekte insanlara şu güzelim dünyayı dar etmeyi planlıyor olabilirler. O yüzden dikkat edelim. İleride büyük bir virüs ortaya çıkıp, insanlara çip takma zorunluluğu getirilmeye çalışılırsa bunların müsebbibi şimdiden biliniz ki Bill Gates ve çevresidir. O yüzden uyanık olun, çocuklarınıza iyi bir gelecek bırakmak istiyorsanız gözünüzü dört açın. Yoksa tüm dünyayı robotlaştırmaya çalışacaklar, yaşanmaz hâle getirecekler. Bizden demesi, gerisi sizlerin kararı. Sadece şu dergideki resme bakmanız bile, size planlarının ne boyutta olduğunu anlamanıza yeterde artar, değil mi ?

2045
Time 2045 yılı

   Ayrıca şunu hiç bir zaman unutmayalım, yapay yiyecekler, doğal yiyeceklerin hiç bir zaman yerini tutamaz. Dikkat ettiyseniz dünyada yapay yiyecekler artmaya başladıktan sonra, türlü türlü hastalıklar ortaya çıktı. Büyük dedelerimiz ve ninelerimizin belli kısmı belki de hayatında hastanelere bile gitmedi. Çünkü kendilerine hep doğal gıdalarla baktılar. Bu yüzden süslü reklamları yapılan yapay ürünlere, mümkünse yanaşmayalım. Bu konudaki derin analizi sizlere bırakıyorum. 

   Sağlık sizindir, ayrıca şunu da hiç unutmayın, en iyi doktor, insanın kendisidir. Çünkü ne yediğinize, ne içtiğinize dikkat ederseniz sağlıklı olursunuz. Dolayısı ile kendinizin en iyi doktoru olursunuz. Birde Bill Gates'in şu sözü vardı. Bunu yazımızın en sonuna sakladık, bilerek. Niçin mi ? Önce okuyun, sonra beraber son kez düşünelim.

BİLL GATES'İN DİKKATLE İRDELENMESİ GEREKEN, 2010 YILINDAKİ SÖZÜ

- Dünya nüfusu 6.8 milyar. Bu rakam 9 milyara doğru gidebilir. Eğer yeni aşılar, sağlık ve doğum hizmetleriyle şimdiden harika bir iş çıkarırsak bu rakamı % 10 ila % 15 arası düşürebiliriz.

   Söylediği sözler bu ! Ve bunu da 2010 yılında söylemiş, ilginç değil mi ? Biz sizlere sadece şu soruyu yazacağız, gerisini tamamen size bırakacağız. Dünya Nüfusu basitçe nasıl azaltılır ? Cevap konusunda ipucular yazalım.

a) Öldürerek
b) İnsanları kısırlaştırarak

   Bu 2 yoldan başka yol var mı ? O zaman çok dikkat diyelim. 

   Dikkatinizi ne kadar çekti bilmiyoruz ama yapay gıdalar arttıkça insanlarda çocuk sahibi olma oranları azaldı. Bu yüzden ne kadar doğal beslenirseniz, insan nesli o kadar uzar. Yoksa bu yapay gıdaların yanına birde, yapay et ve sütte girerse ileride ne kadar çok isteseniz bile çocuk sahibi olamayabilirsiniz, çünkü yapay gıdalar kısırlığa neden olabilir. Bazılarının robotik insanlık planlamasının büyük nedenlerinden biride, bizlere göre budur. Biz doğal beslenmek için elimizden geleni yapalım, sonra Allah'a dua edelim. Allah C.C. tüm şerlerden korusun bizleri.

   Yazımızın sonuna nasıl geldik, bizde anlamadık. Yazmak istesek, sayfalarca daha yazarız. Ama yazmadık, çünkü sizlerin de araştırmasını istiyoruz. Bu yazımızı herkesin okuması için, tanıdıklarınıza gönderip, onlarında bilgilenmesini ve bazı konuları bilenlerin de bilgilerini artırmasını sağlayabilirsiniz. Başka bir yazımız da görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...





   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwgooglecom, wwwtrcooltextcom, BİLL GATES YAZILIM UZMANI MI DOKTOR MU, ineklerin çıkardığı gazlar, mRNA FABRİKALARI, time dergisi 2045, bill gates sözleri, ANALİZLER, büyük amaçlar nedir

Öne Çıkan Yayın

Çelik Kubbe'nin Caydırıcı Gücü Siper Ürün 1 Sistemi