4 Aralık 2021 Cumartesi

Made in Türkiye Kararından Sonra Neleri Bekliyoruz

   Bugünkü Resmi Gazete'de Sayı: 31679 ile yayımlanan genelge ile, bundan sonra diğer devletler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla resmi ilişkilerde olmak üzere, her türlü faaliyet ve yazışmalarda ''Türkiye'' ibaresinin kullanımı konusunda gerekli hassasiyet gösterilecektir, kararı alınmıştır. Vatana ve Milletimize şimdiden hayırlı olsun.

Made in Türkiye
Made in Türkiye

   Şimdi bazıları diyebilir, Turkey olsa ne olur, Türkiye olsa ne olur ? Konunun derinliği çok fazladır, size sadece şunu diyelim. Turkey kelimesini ingilizce çeviri proğramlarına bir yazın. Bakalım ne anlamlar yazacak size. Bu anlamları kimimiz yıllardır biliyor, kimimiz yeni öğrendi. Anlamları bilen her Türkiye Vatandaşı, Turkey kelimesini istemez di, şükür bugün değiştirildi.

Made in Türkiye
Made in Türkiye

   Bundan sonraki zamanlarda bir Vatandaş olarak başka neler isteriz Devletimizden, onları yazalım 2 madde ile. Bu isteyeceklerimiz Ülkemizin İstikbal ve İstiklali içindir.

  1) Şimdi herkes bir kağıt para alıp ve üzerine baksın. Paramızda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yazmaktadır. Bunun ''Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'' olarak değiştirilmesini bekliyoruz. Nedenini biraz araştırınca, sizler de daha iyi anlayacaksınız. Madeni paralarda ''Cumhuriyeti'' yazmaktadır, ama kağıt paralarımızda şu an yazmıyor, buda ayrı bir ?

Made in Türkiye
Para
 

Türkiye Cumhuriyeti
Türk Lirası

  2) Ayrıca paramızın değer kaybetmemesi için, düşük ayarda altından veya gümüşten madeni paralar yapabilir miyiz, ülke olarak. Böylece paramız direkt altına bağlı olacağı için, değer kaybı durumumuzda olmaz, yani her zaman dünyada geçen bir paramız olur. Düşünülmesi gereken önemli bir konuda, bu bizce.

   Sizler ve Ülkemiz için analiz yazılarımız devam etmektedir. Bizim amacımız Ülkemizin dünyada en iyi yerlere, millet ve devlet el ele beraber gelmesidir. Yazılarımızı tanıdıklarınıza gönderirseniz, onlarında ilave bilgiler öğrenmesini sağlayabilirsiniz. Başka bir yazımızda görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...




   Kaynaklar ve etiketler; wwwresmigazetegovtr, MADE IN TÜRKİYE KARARINDAN SONRA, altın madeni para, NELERİ BEKLİYORUZ, gümüş madeni para, ANALİZLER, paralar

30 Kasım 2021 Salı

Dolar, Stokçuluk ve arka perdedeki planlar, Fahiş fiyatlar

   Bu yazımızı 10 gün önceden yazacaktık ama beklemeyi tercih ettik. Çünkü geçen hafta birilerinin dolara yaptığı manipülasyon karşısında, Devletimizin adım atmasını bekledik. 27 Kasım cumartesi günü Devlet Denetleme Kuruluna manipülasyonu araştırmak için talimat verildi, bizde yazımızı yazmaya karar verdik ve başlıyoruz yazımıza.

   Ülkemizin dünyadaki konum ve önemini iyi bilen küreselci dış güçler, art arda planlar yapıp, sahneye sürmektedir. Bunun en son örneğini geçen hafta gördük, döviz operasyonu ile. Hepinizin de yaşadığı gibi bir anda döviz artmaya başladı, garip bir şekilde. Peki bu döviz operasyonu basit bir para kazanma olayı mıydı ? İlk bakışta öyle görülebilir ama detaya inince durumun hiç öyle olmadığı anlaşılmaktadır. Para kazanmaları ikinci, üçüncü hatta dördüncü amaçları. Asıl amaçları çok farklı, bu analizimizde derinlere ineceğiz. Unutmasınlar takip ediliyorsunuz, eskisi gibi bizler artık uyumuyoruz, dünyayı takip ediyor, hamleleri izliyoruz.

Dolar
Dolar Stokçuluk

   Bildiğiniz gibi bizler önce dünyada olanlara bakarız, sonra onun yansımaları ülkemizde nasıl oluyor onlara bakıp, ona göre analizler yazarız. Bu yüzden şimdi neler olmuştu, neler oluyor, neler planlanıyor onları maddeler halinde sizler için yazmaya başlayıp, sonrada kesin çözüm önerimizi yazacağız.

NELER OLMUŞTU...

İlk önce Amerika Başkanı Joe Biden, seçim zamanında ne demişti onları yazalım;

- Hemen Erdoğan'a çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız

- Muhalif liderleri açıkça desteklediğimizi, göstermemiz lazım

- Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli !!!

Joe Biden
Joe Biden

- Onlarla direkt temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için, daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Bunlar darbe ile değil, seçim süreci ile olmalı !!!

- Şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar !

- Hava üslerimiz konusunda da endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek, bizim için son derece fazla iş olacak

- Doğu Akdeniz'le ilgili endişeliyim !

Amerika
Amerika Biden

   Özeti bu şekilde olan konuşmada, her şeyi  aslında açıkça söylemiş. Ülkemize neler yapabileceği hakkında, gerisini sizlere bırakıyoruz.

   Konuşmanın videosunu internette kolayca bulabilirsiniz, biz videodan bazı resimleri ekledik yukarıya.

NELER OLUYOR...

Şimdi neler oluyor, bölüm bölüm yazmaya başlayacağız.

1) DOLAR OPERASYONUYLA GELEN ZAMLAR

   Son 11 gün içinde çok garip şekilde döviz fiyatları arttı. Bunun hemen peşinden doları bahane ederek zam yağmurları yapılmaya başlandı. Öyle garip zamlar var ki, mesela su ve yumurta. Sanki doğadan çıkan sular, dolardan güneş enerjisini alıyor, tavuklar ise yem olarak doları yiyorlar. Dolar yeter ki biraz artsın da, zam yapalım diyenler var. İşin daha garibi dolar tersine inmeye başladığı zamanlarda ise, ne hikmetse zamlar geri gelmiyor !

   Sıvı yağ fiyatları kısa sürede 2 kata yanaştı. Daha ayçiçeği hasadı yapılalı 2 ay oldu. O zaman soruyoruz, birileri stoklar mı yapıyor ?

   Şeker ürünü bazı marketlerde çok az, fazla olan marketlerde ise fiyatlar % 20 ile % 30 arası artmış bir anda. Birileri stok mu yapıyor, yoksa neler oluyor ?

   Bunlar gibi diğer gıda ürünleri de zamlandı. Bu zam sevdası nedir ? Yarın işler kötüye gidince, devletten yardım istemeyi bilenler, eline fırsat geçti mi hemen zam yağmuruna niçin başlar, nerede sizlerde insaf ?

   Çözüm Yolları: 

   Firmaların alış faturaları belli, onlara sıkı denetim yapılıp ani zam yapanlara gerekli cezai müeyyideler uygulanmalı. Gerekirse yıllık cirosu kadar, para cezaları kesilmelidir.

   Ayrıca gerekirse Türkiye'ye ancak yeten gıda ürünleri ve buna benzer ürünlerin ihracatı belli süre durdurulmalı. 

   Sebze halleri de sıkı denetim altına alınmalıdır, aşırı zamlara karşı. Yoksa bunlar seçim zamanı koz olarak kullanılacak, dolayısı ile ters teper...Aynen belediye başkanlığı seçimlerinde soğan, patates operasyonları gibi. O zamanda soğan ve patates içinde uyarılar yapmıştık, ama olan oldu. 

   Ayrıca poşet yasası ile ilgili zamanlama hatası vardı demiştik, ama oda oldu, ters tepti.

2) STOKÇULUK HORTLATILMAYA ÇALIŞILIYOR

   İhracatın ve istihdamın artması için, üretimin artması lazım. Üretimin artması içinse, hammadde tedarikinde sorun olmamalı, fiyatlar uygun olmalıdır. Son zamanlarda duyduğumuz bazı durumlar var. Dolar operasyonundan sonra bu durumlar, daha da artmış piyasada. Nedir onlar, sırayla yazalım.

   Cam tedarikinde sıkıntılar ve fiyatları aşırı artırılmış. Soruyoruz, kimler stok yapıp, para üstünden para kazanmaya çalışıyor ?

   Tekstilde konfeksiyonun hammaddesi kumaş, kumaşınki iplik, ipliğin ise pamuktur. Piyasada pamuk ve iplik fiyatları garip şekilde artmış. Kimler pamuk ve iplik stoku yapıyor diye sormak istiyoruz ?

   Reklamcılıkta kullanılan hammadde ürünlerin, stoku yapılıyor diye duyuyoruz, piyasaya vermiyorlarmış. Kimler ve niçin stok yapma gereği duyarlar ?

   Un fiyatlarında % 30-50 arası garip şekilde yapılan zamlar. Buğdaylar daha tarladan toplanalı kaç ay oldu ? Birileri mi stokluyor, çaktırmadan ?

   Gübrede dünyada artan fiyatlara ilaveten, yapılan zamların arkasında stok yapanlar mı  var?

   Arabalar ile ilgili stokçuluk haberleri duyuyoruz. Zaten pahalanan araba fiyatlarını, birde stok yaparak kimler daha da yükseltmeye çalışıyor ?

   Yem fiyatları niçin ilaveten artıyor, stokçulukla bir bağlantısı var mı ?

   Kuru bakliyat ürünlerindeki aşırı fiyatların arkasında stokçular mı var ?

   Yukarıda bazı örnekleri verdiğimiz hammadde ürünleri garip şekilde pahalandı ve bazılarını almak isteseniz de yok deniyor piyasada, birileri stoklama yapıyor. Amaç milleti yıldırıp, hükümete karşı kışkırtmak. Bunu 2023 seçimlerine kadar çok uygulayacaklar. 

   Çözüm Yolları: 

   1) Devlet bu stokçuluk yapanlara en ağır ceza yaptırımını uygulamalı (5 yıl kendi ve tüm ailesi ticaretten men edilmeli, bu durum düşünülebilir). Firma ve fabrikaları gerekirse 5 yıl devlet yönetebilir. 

   2) Kimsenin Devletten ve Milletten büyük olmadığını, herkes iyi anlamalıdır. Yoksa bizleri 1 kuru ekmeğe bile acımadan, muhtaç etmeye çalışırlar (Firma sahipleri ve genel müdürlerine hapis cezası olmalı ki, kimse bir daha stokçuluğu aklının ucundan geçiremesin)

   3) Ürünlere fabrikadan çıkarken sabit etiket vurulmalı, satışı bitene kadar değiştirilmemeli

   4) Bir veya 2 hafta dükkan kapatma cezası

   5) Gerekirse halka büyük zamlara sebep olacak tüm market ürünlerinin ihracatı % 50 azaltılmalı

   Ayrıca karaborsacılık dinimizde haramdır. Toplumun ihtiyacı varken, piyasaya mal satmazsa bu kazanç haram olur. Bu haramı yapanların kazandığı paralarda, onları mutlu etmez. Bir Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur. 

   ''Bir kimse müslümanların yiyeceğini depolar, ve onları piyasaya sürmezse, Allâh-u Teala onu cüzzam hastalığı ve iflasla karşı karşıya getirir''. 

   Bu Hadis-i Şerifi gördükten sonra stokçuluk yapıp, her şeyi pahalı satmak isteyen varsa, olacaklara hazır olsun.

3) İLGİNÇ SOKAK RÖPORTAJLARI

   Son zamanlardaki sokak röportajlarına dikkat. Geçen bir röportajda direkt şu soru soruluyor millete. Ekonomi nasıl düzelir ? Soru çok profesyonel, direkt nokta atışı soruluyor. Sanki 20 yıl önce ekonomi çok çok iyiydi, şimdi kötü! Bu soruyu birileri direkt sorduruyorsa millete, demek ki bazı ajanslar şimdiden ''Pr çalışmalarına'' erken başlamışlar.

   Başka bir sokak röportajında ise birisi diyor ki, Ben  Avrupa'ya gidip bir kaç ay çalışarak altıma evde alabilirim, arabada. Burada ise bir kaç ay çalışarak ancak ailemle yemeğe gidebilirim.(Bu sözleri doğru sayarsak Almanya ve Fransa'da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızın her birinin 100'er tane dairesi olması lazım. Sorar mısınız tanıdıklarınıza, kaç tanesinin bırak 100 tane dairesi, 2 tane daireleri var mı ?) Bu sözler çok profesyonelce söylenmiştir. Hiç yurt dışını bilmeyen 1000 kişiden 1-2 kişi inansa yeter onlar için. Çünkü bu tür pr çalışmalarının amacı, her çalışmada bir kaç kişiyi ikna etmektir. Bunu her ilde, her ilçede ve her gün yaptıklarını düşünün. Böylece 1 yılda 1-2 milyon kişiyi ikna edebilirler, belki de daha fazla kişiyi.

Stokçuluk
Stokçuluk

ARKA PERDELERDE NELER PLANLANIYOR...

   Piyasada görülmeye başlanan PR çalışmalarına basit bir durummuş gibi bakmayalım, çok profesyonel durum bunlar. Çünkü zamanında Abdülhamid'e de benzer pr çalışmalarını yapmıştılar. Sonunda ne oldu? Yaklaşık 7 milyon km2 Osmanlı toprağından o gittikten sonraki 10 sene içinde, sadece 780.000 km2 kaldı elimizde, yani % 89 toprağımız gitti. Küreselci akıl, basit işlerle, büyük planların alt yapısını hazırlar, bunu hiç bir zaman unutmayalım. 

    Kısacası olanla ölmüş, bitmiştir. Biz geçmişte olanları unutmadan, geleceğe odaklanalım. 2023 Türkiye için çok önemli yıldır. Bizden ziyade dünyadaki mazlum insanlar ve müslüman ülkelerin çoğu Türkiye'nin 2023 virajında ne yapacağını merakla bekliyor. Bu virajdan ülkemiz emin adımlarla çıkarsa, buna en çok üzülecek olan küreselcilerdir. Çünkü güçlü Türkiye'nin daha da güçlenmesi, onların zayıf ülkelerde yapacakları operasyonlara engeldir. Türkiye'yi büyük engel olarak görmektedirler ve 2023 için şimdiden, her türlü pr çalışmalarına başlamışlardır.

   Diyebilirsiniz, Türkiye için şimdiki planları nedir ? Eğer Türkiye'yi dize getirirlerse ülkemizi 3 parçaya bölme planları var. Yani Suriye'den daha kötü duruma düşürme planları var ajandalarında. Bununla ilgili haritalarda önceden internete düşmüştü. Biraz araştırırsanız bu haritaları sizlerde bulup, görüp, bakabilirsiniz. Ayrıca Amerika'nın Yunanistan'da, Irak'ta, Suriye'de dizdiği askeri mühimmatlar neyin habercisi, biraz düşünelim. Keyfine bu kadar masraf yapıp, bunları buraya getirmiyor, değil mi ?

Yunanistan
Yunanistan Amerika Üsleri

   Ayrıca küreselci üst akıl, dünyayı robotik insanlıkla yönetmek için, her türlü planları yapmış durumda. Dünyada ortak kullanılan tüm ham maddelerdeki fiyatları (gıda, benzin, doğalgaz, gübre...vs...) bilerek bu güçler yükseltiyor. Adeta dünyayı insanlara dar edecekler. Yani bir bakıma ''ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek'' istiyorlar bizlere, hayatı pahalı yaparak. 

   Kısaca bizlere demek istedikleri şöyledir; 

   Ya bizim dediğimiz kurallarla bu dünyada yaşarsınız, yada hastalıklar ve hayat pahalılığı ile bu dünyada cebelleşip durursunuz. O yüzden tüm dünya insanlığı uyanık olmalı, yoksa yaşam özgürlüğümüz adım adım elimizden alınacak ! Aldığımız nefesin bile hesabı sorulmaya başlanabilir belki de ileride, sen çok nefes aldın, öteki az aldı diye. Dolayısı ile bunun bir vergisi olmalı, ödeyin diyebilirler. Bu yazdığımıza çoğunuz gülmüş olabilirsiniz, ama birileri bizleri tek noktadan korkuyla kontrol etme planları yapıyorsa, halimize hiç gülmeyelim. Sonra bunlar başımıza gelirse, önceden hiç duymamıştık diyemezsiniz.

   Bizlere düşen görevler, tüketmek için büyük miktarlar da  üretmeliyiz. Allah'a çok ibadet edip, bol dua etmeliyiz. Bunları hiç bir zaman unutmayalım. Ayrıca şu Ayet-i Kerimenin mealini hep hatırlayalım.

'' Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız''

   Ayrıca bir taraftan da din konusunda bilmedikleri konular üzerinden bizleri adeta sabırla sınıyorlar. Bunun en son örneği Diyanet İşleri Başkanımızın söylediği Hadis-i Şerif üzerine oldu. Ebû Hüreyre'nin naklettiği Hadis-i Şerif'e Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur;

'' Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hristiyan veya Mecûsi yapar...''

   Daha bunun Hadis-i Şerif olduğunu bilmeyen yüksek rütbeli kişiler ! kalkıp ta ithamlarda bulunuyorlar. Toplum olarak bizi nereye götürmek istiyorlar, farkında mıyız ?? Bizi her yönden ablukaya mı almaya çalışıyorlar ?

KESİN ÇÖZÜM ÖNERİMİZ ve DEVLETE ÖNERİLERİMİZ

   Analiz yazımızın sonuna gelirken asıl konumuz olan dolarla ilgili neler yapılmalı, buna bakmak lazım. Bankalarda firmalar ve milletimizin yaklaşık 235 milyar dolar parası var, bir bakıma atıl olarak duruyor. Ve bu para önümüze sert bir kaya gibi hep engel olarak çıkıyor. Bununla ilgili kesin çözüm önerimizi, 5 ay öncesinden bir analiz yazımızda yazmıştık. Bu yazımızı tekrar okumak için şu linkimize bakabilirsiniz. Bu önerimizin yanında şunları da Devletimiz ilaveten yapabilir, eğer birileri manipülasyona devam ederse.

a) Ticaretle uğraşanlar hariç, dolar kullanılmasın.

b) Dolar belli bir fiyatta sabitlensin ve her ay enflasyon oranında artsın.

c) Dolar operasyonunu yapan kim olursa olsun (banka, holding, firmalar) hepsini Masak incelemeye almalı, Ddk denetleme yapmalı. Dolayısı ile kimse manipülasyon yapmaya cesaret edememeli.

   Yazımızın sonuna gelirken, sizler için hazırladığımız bu analiz yazımızı devletimizin üst kademelerinin de okuması dileklerimizle hepinize Saygılar sunarız. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle herkese sağlıklı ve mutlu günler dileriz...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwyoutubecom, wwwtwittercom, Dolar/TL, DOLAR STOKÇULUK, ARKA PERDEDEKİ PLANLAR, Biden seçim zamanı ne demişti, FAHİŞ FİYATLAR, dolar operasyonu, stokçuluk zamları, döviz operasyonu, karaborsacılık dinen nedir, karaborsacılık dinimizde nedir, sokak röportajı, sokak röportajları, ANALİZLER, fahiş fiyatlara karşı öneriler

Öne Çıkan Yayın

Çelik Kubbe'nin Caydırıcı Gücü Siper Ürün 1 Sistemi