17 Mart 2021 Çarşamba

18 Mart Çanakkale Zaferi'ni Anma Günü ne zaman, Hangi gün

   Büyük Milletler tarihi destanları ile anılırlar ve yetişen yeni nesillere bu destanlar çok iyi anlatılır ki, geleceğe sağlam adımlarla yürüsünler. Eğer yeni yetişen nesiller gelecekte başarılı olmak istiyorlarsa, geçmişini çok iyi bilmeli, geçmişte dedeleri nelerle karşılaşmış, Vatanları için neler yapmış öğrenmelidirler. Tarih tekerrürden ibarettir sözü gereği, eğer geçmişimizi iyi öğrenmezsek, ileride bizimde başımıza benzer olaylar gelebilir. Büyük Türk Tarihi'nde nice destanlarımız vardır, bunlardan biri Çanakkale Destanı'mızdır.

   Çanakkale Savaşları Deniz ve Kara olmak üzere 2 bölüm halinde olmuştur. 
   - Birincisi  19 şubat 2015 te başlayıp, 18 Mart 2015 te biten Çanakkale Deniz Zaferi'mizdir. 
   - İkincisi ise 25 Nisan 1915'te başlayıp 9 Ocak 1916'da biten Çanakkale Kara Savaşı'dır. 
  Sonuçta Çanakkale Savaşları 1915 şubatında başlayıp, 1916 Ocağında bitmiştir.

   ÇANAKKALE DENİZ SAVAŞI;

   Çok büyük farklı emelleri olan İtilaf devletleri (İngiltere, Fransa, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Kanada Güçleri) İstanbul'u alarak, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü ele geçirmek istiyorlardı. Böylece Rusya'ya bir yol açmak, Almanya'nın müttefiki olan Osmanlı'yı savaş dışına itip, İttifak devletlerini zayıflatmak istemişlerdir. Bunu başarmak içinde Çanakkale Boğazını hedef olarak gözlerine kestirmişlerdi.

   19 Şubatta İngiliz Donanması, Türk muhafızlarının bir anlık dalgınlığından faydalanıp, Boğazı geçip, İstanbul'a yaklaşmışlardı. Adalar civarında 1 ay bekleyen donanma, Osmanlı Devleti'nin aldığı önlemler sayesinde, çareyi kaçmakta bulmuşlar, kendilerini Çanakkale Boğazının ötesine atmışlardı. Donanma'da 100'e yakın irili ufaklı gemi vardı. Aslında donanma hiç bir savunma ile karşılaşmadan, kolayca boğazdan geçeceğini sanıyordu. Hatta o kadar kendilerine inanmışlardı ki, İngiliz seyahat acentesi İstanbul'a gezi turlarının planını bile yapmıştı. Churchill şunu zannediyordu, bu kadar gemisi olan donanmayı gören Türkler, topları bırakıp kaçacaktı ! Kısaca evde yaptıkları hesap, çarşılarına uymadı.

   Donanmada bulunan askerlerden bir grubu 4 Mart günü Seddülbahir ve Kumkale'ye çıkartma yapıp, toplarımızı imha etmek istedi, ancak Türk Askeri'nin güçlü savunmasıyla zayiat vererek gemilerine geri döndüler. Donanma 18 martta hücuma tekrar geçti. Eğer itilaf devletleri Çanakkale'yi geçerse diye, İstanbul'da hazırlıklarda yapılmaya başlanmıştı, İstanbul sonuna kadar savunulacaktı. Hatta İstanbul'un işgal edilmesi durumunda padişah ve saray halkının Anadolu'ya nakledilmesinin planları yapılmıştı. 

   Bu arada Beylerbeyi Sarayı'nda tutulan II.Abdülhamid'e padişah, Bursa'ya nakli için heyet göndermişti. Ama II. Abdülhamid bunu reddetti ve şöyle dedi heyete; ''Biraderim hazretlerine söyleyiniz ecdadımız Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alırken Bizans imparatoru surlarda can verdi, ben ondan daha az haysiyetli değilim, hiç bir yere gitmiyorum, ecdadımızın şerefi namına istirham ederim kendisi de gitmesin'' demiştir.

   18 Mart günü içinde Queen Elizabeth gibi son model gemilerin bulunduğu donanma, 316 adet topuyla saldırıya geçti, bizde ise 73 top vardı. Osmanlı 7 ve 8 martta denize Nusret tarafından mayınlar döşemişti, bunu fark edemeyen donanmanın 3 zırhlısı batmıştı, diğer gemilerinden bazıları da zarar görmüştü, itilaf devletleri adeta şok geçiriyordu. Türk askerinde o kadar büyük bir yürek vardı ki cesaretleri had safhada idi. O gün topun birinin vinci bozulmuştu, tam o anda Seyit Onbaşı tam 215 kiloluk mermiyi sırtlayıp, topa götürmüştü ve bu topla atılan mermi sayesinde gemi hasar alıp, sonra geri giderken mayına çarpıp, batmıştı. Böylece batan gemilerde bulunan toplar ve mürettebatla itilaf devletleri büyük hasara uğramıştı. Böylece Osmanlı Devleti büyük bir Zafer kazanmıştı ve bu Destan Türk milletine büyük moral olmuştu.

   ÇANAKKALE KARA SAVAŞLARI;

   Deniz'de büyük hezimet yaşayan itilaf devletleri, gözünü kara savaşına dikmişti. İtilaf devletlerinde savaş bakanı Lord Kitchener'di. Sefer kuvvetleri komutanlığına ise General Sir Lan Hamilton atanmıştı. İtilaf devletleri 25 Nisan'da Seddülbahir'den Bolayır'a kadar bombardımana başlamıştı. Ayrıca Arıburnu Sırtlarında da düşmanın ilerlemesi başlamıştı. Savaş ilerlerken önemli nokta Kilitbayır'ı kontrol altına almak için, Kocaçimen ve Conk Bayırını ele geçirmek istemeleri olacaktı.

   İtilaf devletleri bir çok muharebe yaparak Seddülbahir Cephesi'nde Türk birliklerini yenemeyeceklerini anladılar ve daha sonra General Sir Lan Hamilton bu cephede hiç bir askeri harekata girilmemesi emrini, askerlerine verdi.

   Arıburnu Cephesi'nde ise Anzaklar çıkartma yapmıştı. 19.tümen komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal çıkartma başladığı zamanlarda 57. Alay ve topçu bataryası ile Conk Bayırı'na hareket etmişti. Mustafa Kemal burada şu sözü söylemiştir,  '' Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir''. Mustafa Kemal'in yaptığı taarruzlarla Kılıçbayır ve Cesaret Tepe alınmıştır. Sonuçta itilaf devletleri bu cepheden de umduklarını bulamamışlardır.

   Daha sonra Anafartalar Cepheleri'nde savaşlar olmuştur ve itilaf devletleri umduklarını yine elde edememişlerdir. Daha sonraları General Lan Hamilton görevden alınmıştır, yerine gelen General Charles Monro ise gerekli incelemeleri yaparak orduların geri çekilmesi gerektiğini savaş bakanına iletmiştir. Oda emirleriyle yavaş yavaş orduları geri çekmiştir. Böylece Gelibolu Muharebeleri, Osmanlı'nın Zafer'leri ile sonuçlanmıştır.

Çanakkale Destanı
Dur Yolcu Çanakkale

Çanakkale Zaferi
Seyit Onbaşı


   ÇANAKKALE SAVAŞLARINDA HANGİ ÜLKELERDEN ŞEHİTLER VAR

   Çanakkale Savaşlarında Osmanlı'ya yardım için gelip, şehit olan başka devletlerden insanlar vardır. Bunların sayısı yaklaşık 1.100 tanedir. Şehit olan insanların ülkeleri şöyledir;

- Suriye
- Filistin
- Lübnan
- Irak
- Kosova
- Yunanistan
- Makedonya
- Arnavutluk
- Bulgaristan

Kurmay Yarbay
Mustafa Kemal

Çanakkale Zaferi
18 Mart Çanakkale Zaferi

   Dur Yolcu !
   Bilmeden Gelip Bastığın Bu Toprak,
   Bir Devrin Battığı Yerdir...




   Kaynaklar ve etiketler; canakkaletubitakgovtr, starcomtr, duryolcucom, atamgovtr, Çanakkale Destanı, Çanakkale Zaferi ne zaman, 18 Mart ne zaman, 18 Mart hangi gün, 18 mart Çanakkale zaferi ne zaman, 18 Mart Çanakkale Zaferi ne oldu, 18 mart Çanakkale Zaferi ve şehitleri anma günü anlam ve önemi, çanakkale zaferi tarihi, çanakkale zaferinin kaçıncı yılı, 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ'Nİ ANMA GÜNÜ NE ZAMAN, çanakkale zaferinin sonuçları, HANGİ GÜN, 18 mart Çanakkale Deniz Zaferini Anma Günü, 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ, 18 mart Çanakkale zaferi hangi gün, Çanakkale savaşlarında başka ülkelerden şehitler, GÜNLER, Çanakkale Zaferi hangi gün

16 Mart 2021 Salı

Felaket planları ve tarihi, Küresel soğuma ve Sivrisinekler

   Yeni bir analiz yazımızla herkese merhaba. Bu yazımızda sizlerle beraber analizler yapacağız. Amacımız ülke olarak artık müdafaa yapmaktan çıkıp, karşı tarafları iyi analiz edip, ona göre hamleler yapmak olacaktır. Bu yüzden bizlere düşen görev, analiz ufkumuzu daha derinlere götürmektir.

   Analizlerimize dünyanın doktoru ! olan Bill Gates ne demiş, onunla başlayalım. Bu arada Bill Gates ne hikmetse hep zengin ülkelere hizmet sunuyor, hiç fakir ülkelere parasal ve fiziki ürün yardımı yapmıyor. Madem o kadar hayırsever, servetinin yarısını dünyadaki fakir ülkelere nakit olarak versin, fakir devlet ve milletlere yardımı olmuş olur. Ama tam tersi zengin ülkelere hizmet ederek, para kazanmanın peşinde mi? Ayrıca dikkatimizi çeken önemli bir durumda şudur. 

   Aşı üreten bazı firmaların doktorları şunu demeye başladı son zamanlarda. Bu korona 10 yıldan önce bitmez! Bizde o zaman soruyoruz, neden acaba bitmez? Aşıdan yılda kazanacakları her bir firma için yaklaşık 20 milyar euro para, çok mu tatlı geldi de, 10 yıldan aşağı bitmez diyorlar, toplamda 200 milyar euro? 

   Ayrıca çok önemli bir sorumuz var kendilerine. Bu aşı üretici firmalar kendi çalışanlarına aşı yaptırmayı yasaklamış! Milyarlarca insana aşı satsınlar onları koruyacak diye, ama kendi doktorlarına yaptırmasınlar. Neyden korkuyorlar ? Yada ASIL SORUMUZU soralım, madem siz aşı vurulmadan sağlıklı olabiliyorsunuz, o zaman ne gerek var aşıya? Veya sizi hastalıktan neler koruyor ? Neler koruyorsa, millete de söyleyin yapsınlar. Bu soruları herkes aşı firmalarına sorarsa, kolayca çözüme gider dünya.

   Araya yazdığımız bu konuya şimdilik virgül koyup, asıl konumuza kaldığımız yerden devam edelim. 

   Bill Gates son zamanlarda 2 konu başlığı söyledi. Şimdi bu 2 konu başlığını analiz edelim, aslında ne demek istiyor, onları yazmaya başlayalım. Bill Gates'e göre Dünya'nın önünde 2 felaket daha var. Bunlardan birisi virüsten de ağır geçecek olan ''iklim değişikliği'', ikincisi ise ''biyoterörizm''.

İklim değişikliği
İklim değişikliği

   2015 yılında adeta bugünkü koronayı anlatan, yani bilen ! Bill Gates, şimdi bunları diyorsa o zaman bizlere düşen, derin analizler yapmaktır. Bu konularda Bill Gates başka neler demiş, önce onları yazalım. Sonra bizim değerlendirmeleri yazalım.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA BİLL GATES'İN BAŞKA DEDİKLERİ

- İklim değişikliği koronavirüsten daha tehlikelidir. İneklerin çıkardığı gazların, küresel ısınmadaki payı büyük ve bu yüzden zengin ülkeler bu hayvanları yetiştirmeyi bırakıp, yapay et tüketmeye başlasınlar.

- Laboratuvarlarda hayvan hücrelerinden yapılacak etin tüketilmesi ile metan gazı salınımı (yıllık yaklaşık 51 milyar ton) önemli ölçüde azalacak olup, bu etin tadına da zamanla alışabilirsiniz. En fakir 80 ülkenin yapay eti tüketemeyeceğini zannediyorum.

BİYOTERÖRİZM KONUSUNDA BİLL GATES'İN BAŞKA DEDİKLERİ

- Bundan sonraki salgın genetik mühendislik kullanılarak bilgisayarda üretilmiş bir virüsle olabilir. Bu virüs, çiçek hastalığının sentetik versiyonu yada hem ölümcül hem de süper bulaşıcı bir grip olabilir. Böyle bir salgınla Dünya önümüzdeki 10 ile 15 yıl içerisinde karşı karşıya kalabilir. 

- Biyoterörizm için ülkelerin, bu tarz saldırılara karşı hazırlanması ve cephanelerini genişletmesi gerekir. Ayrıca bireylerin de salgınlara hazırlanması gereklidir.

- Kitlesel saldırılar için virüs gibi biyolojik silahlar üretilebileceğini, bu tip saldırılar corona virüsten daha çok can ve maddi kayıp verebilir. 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve BİYOTERÖRİZM için BİZİM ANALİZLERİMİZ  

   Analizlerimize başlamadan önce şu terimleri de bilmenizde fayda vardır. Klimatoloji iklim bilimi demektir, atmosferde meydana gelen hava olaylarını ve yeryüzünde görülen iklim tiplerini incelemektedir. Bunları yapan bilim insanlarına ise klimatolog denir. Klimatolojide 3-4 yılda iklimde olabilecek değişiklikler, rapor edilir. Meteoroloji ise atmosfer bilimi olup, kısa süreli hava durumlarını belirler. 

   Şimdi kendimizi onların yerine koyup, biraz empati yaptık. 2015'teki bir seminerde adeta koronayı anlatan Bill Gates, şimdi bunları diyorsa, demek ki bir yerlerde bir planlar yapılıyor. O zaman bunlar nasıl plan yapmış olabilirler diye düşündük, analizler yaptık. Analizlerimizi duyunca biraz tedirgin olabilirsiniz ama Dünya oraya doğru gidiyor, ta ki tüm dünya halkı bu plan yapanlara, dur diyene  kadar. 

Tahminlerimize göre büyük planlarında şu maddeler olacak;

- Önce yaklaşık bir tarihten analizimize başlayalım. 2015 yılında koronayı bilen Bill gates o zaman bunun için, önümüzdeki 10 yıl içinde demişti, ama 2019 sonu hafif başlayıp, 2020 başında dünyada yayıldı. Şimdide biyoterörizmden bahsederken önümüzdeki 10-15 sene içinde bekliyorum demiş. Bizim yaptığımız derin bir analize göre, bu beklenen durum 2027 sonu veya 2028'in başında olacak, planlar ona göre yapılıyor. Zamanla gelişmelere göre bu tarih konusunda işaretler alırsak, onu da farklı bir yazıyla yazarız ileride.

- Değişik teknolojik aletlerle meteorolojik olaylara müdahale edecekler, fırtına, toz bulutları, aşırı yağmur, aşırı sıcak  vs.. (Burada çok büyük tehlike var, Allah C.C.'nun işlerine karışıyorlar, adeta kendilerini dünyanın sahibi zannediyorlar ! ) Bu meteorolojik olaylarla iklimler birbirine karışıp, adeta kuraklığa davetiye çıkartabilirler.

Fırtına
Fırtına

- Bu kuraklığın ardından biyoterörizm devreye girecek. En başta eti yenen hayvanlarla mücadele edecekler. Bunlarda büyük bir salgın çıkartıp, tüm hayvanları yemeyin diyecekler, sonra milleti yapay gıdalara yönlendirecekler (yapay et...vs...)

- Bu yapay gıdalarla sağlıksız bir nesil yapmaya çalışacaklar, bir bakıma oto kontrol nesil, robotik insanlık planlıyor olabilirler. Asıl büyük amaçlarından biride yapay et ile ileride, dinimizde vacib olan Kurban Bayramı'na karşı bir kampanya yapacaklar, bunu önceki yazımızda yazmıştık.

- Yaz mevsiminin meşhur sivrisineklerini kullanabilirler. Bildiğiniz gibi sivrisinekler insanı ısırır. Bunlardan yapay bir ordu yapabilirler mi diye düşünüyoruz, ısırdıkları zaman insanları direkt hasta edebilen, kana karışınca.

- Havaya salınacak bir gazla insanların derisine, gözlerine veya solunum yollarına (akciğerlerine) zarar verebilen bir mikrop üretebilirler. Böyle bir durumda millet kapıya bile çıkmaktan korkabilir. Dahası şu an kullanılan 3 kat maskeleri arar olabiliriz. Biyolojik saldırı anında resimdeki gibi, gaz maskeleri kullanmak zorunda bile kalabiliriz. O yüzden oyunun büyüklüğünü iyi anlayın.

Biyoterörizm
Biyoterörizm


- İçme sularının toplandığı göllere, değişik yollarla salgın mikropları bulaştırabilirler.

- Havayı soğutmaya çalışabilirler. Isıtmanın zararı, soğutmanınkinden azdır. Çünkü hava çok ısınırsa, buharlaşmadan dolayı yağmur olur. Ama hava soğutulursa, sular donar, meyveler donar, topraktaki tohumlar bozulabilir, sonu kıtlığa gidebilir. Bunun yanında hidroelektrik santraller elektrik üretemez hale gelip, topraklarda sulanamayabilir. Kısaca üretim durma noktasına gelir gıda da, o zaman nasıl tüketim olacak ?

- Eğer birileri aşırı soğutma yapmaya kalkarsa, o yerlerde tarım biter, aşırı göç başlar, başka ülkelere. Bu göçlerde yollarda çok fazla ölenler olabilir.

- Çevreci denilen kuruluşlara dikkat edilmeli. Görünürde niyetleri iyi olabilir ama arka planda başkaları ile işbirlikleri yapabilirler!

- Göçler artmaya başlayınca, millet bir bakıma borçlanacak, elindeki arazileri belki de borçlardan dolayı haciz edilebilir. Dolayısı ile bir bakıma zenginlerin, fakirleri mağdur edip, mallarına el koyma durumları olabilir. Daha sonra belki de kendi toprakların da kiracı durumuna düşebilirler !

- Biyoterörizm gibi durum olursa, kimse kimsenin yanına gelmeye korkutulacak, ülkeler arası ulaşım durma noktasına gelecek. Dolayısı ile herkes elektronik takip edilecek şekilde, kodlara maruz kalabilir, bir bakıma pasaportunuzun yanında, birde aşı kartı gibi bir evrak bulundurabilirsiniz. 

- Gençler yeni bir icat yapınca patent alıyorlar. Bunu yıllardır düşünüyoruz, acaba bu patentin arkasında bir art niyet olabilir mi ? Çünkü her şey patentli olunca, sonradan gelen nesiller, ne yapacaklar ? Her ürüne patent altında, ciddi paralar mı ödenecek ileride, bunun planlarımı var? Şu an ortalama yılda 180.000 patent başvurusu oluyor dünyada.

- Bu planların hepsi, robotik insanlığa bir geçişin planları mı olacak ? Dijital hayat, dijital para, dijital pazarlama, dijital yolculuk ..vs.. Kısaca insanlar ve devletleri korkutarak, yeni para kazanma yollarının planları yapılıyor dünyada. Bunu da ima yoluyla direkt Bill Gates diyor. Aslında oda sıradan birisidir, önemli olan onun arkasındaki küreselcilerin, büyük gücüne bakılması lazım.

Dijital
Dijital

   Ayrıca şuna karşıda çok uyanık olmalıyız. Küreselci üst akıl, bazı ülkelerde yapay terör örgütleri kurup finanse ederek, onlara biyolojik silahlar verip, eylemler yaptırtabilir. Sonra da bunu başka amaçlar için kullanabilirler. Örneğin; bunu aşırı İslamcılar yaptı! Bu basit oyunu, ileride önümüze yine çok sık şekilde koyacaklar, biyolojik silah cümleleri ile.

   Yazarken zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamıyoruz. Sebebi ise sizlerin merakla yazıları beklemesidir. Bir yazımızın daha sonuna geldik. Amacımız birileri dünyayı bir şekilde esir altına almaya çalışıyorsa, bizlerde neler yapabileceklerini deşifre etmeye çalışarak, tüm dünyanın uyanık olmasını sağlamaktır. Bir Atasözümüz ne der ''Birlikten kuvvet doğar''.

   Başka bir yazımızda görüşmek dileğiyle, herkese Saygılar...




   Kaynaklar ve etiketler; wwwaacomtr, wwwtrthabercomtr, Soğuma, sivrisinek, ÜST AKIL, wwwgooglecom, yarın hava nasıl olacak, FELAKET PLANLARI ve TARİHİ, fırtına, KÜRESEL SOĞUMA ve SİVRİSİNEKLER, küresel soğuma, ANALİZLER, iklim değişikliği

Öne Çıkan Yayın

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, Engelleri Birlikte Aşalım